menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Enflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar

77 20
17.08.2025

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının üçüncü Enflasyon Raporu’nu yayımladı. Rapor, politika faizinden rezervlere, enflasyon tahminlerinden yeni “ara hedefler”e kadar birçok başlık içeriyor. TCMB, enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu ancak sürecin kademeli olacağını vurguluyor. Talep soğuması, maliyet gerilemesi ve ara hedeflerle desteklenen bu çerçeve, kısa vadede alım gücündeki aşınmayı hafifletmeyecek.

Rapor, teknik dili ve detaylı tablolarıyla oldukça kapsamlı bir belge. Bu yazıda raporun temel mesajlarını özetleyerek, rapordaki teknik ifadelerin gündelik hayatımıza dair ne anlama geldiğine değineceğim.

İlk olarak raporun temel bir tespiti ile başlayalım. TCMB, talepteki soğumayla hanehalkı tüketim harcamalarında yavaşlamaya ve dayanıklı mal talebindeki gerilemeye işaret ediyor. Yine TCMB’ye göre kredi büyümesine getirilen sınırlamalar, iç talebi baskılayarak enflasyon üzerindeki talep kaynaklı baskıyı azaltıyor.

TCMB, enflasyonu “talep, maliyet ve beklentiler” çerçevesinde analiz ediyor. Ancak “talep” dediğimiz şey, halkın pazardan alacağı domates, marketten dolduracağı sepet, ödeyeceği kira. Talep zayıfladı denince, aslında alım gücü düşüyor. Yani ücretler enflasyona yetişmediğinde, tenceredeki yemek azalıyor. Birçok hane, alışveriş listesini kısıyor, daha ucuz gıda markalarına yöneliyor ya da et, süt gibi ürünleri eskisi kadar sık alamıyor. Raporun dili bu tabloyu rakamlara indirgese de gerçek hayat çok daha yalın: Enflasyon, mutfak masasında eksilen tabak demek.

Rapor, kira ve hizmet enflasyonuna da dikkat çekiyor. Eğer kira sürekli artıyorsa, mutfakta tencere kaynasa bile ‘salonda’ huzur olmuyor. Hizmet fiyatlarındaki artış da benzer etki yaratıyor. Ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu harcamalar yükseldikçe, mutfağa ayrılacak bütçe daralıyor. Böylece enflasyon sadece sofradaki yemek miktarını değil, evin........

© Evrensel