İnsan olmak
Yazıya oturmadan önce genç arkadaşlarımla şakalaşıyordum. “Bana bir konu verin haftalık yazımda kullanayım” dedim. Onlar da benden daha baskın çıktılar gazetecilikte. “Aman abi, Türkiye’de gündem mi yok” dedi birisi, “Öbürü de sevgiye dair bir şeyler yazın, insanlar çok bunaldı” dedi. İki genç arkadaşım da haklı. Gerçekten de Türkiye’de en bol bulunan nesne olay. Dolayısıyla, o olaylardan çıkarılan gündemler. Hangi birini saysam ki sevgi üzerine bir şeyler yazmak ise kanımca şu günlerin en zor işi. Kafama nicedir insan olmak bir başka deyişle insan kalabilmek takılıp duruyor. Bu denli gelişmiş uygarlıktan pay almış insan türünün, birbirinden bu kadar ayrıksı olmasını kabul etmek pek kolay değil. Öyle ya Orta Çağ’dan bu yana bir yandan aklın pek kolay alamayacağı zırvalıklar için birbirini öldüren, güçlünün zayıflara egemenlik kurduğu uğursuz bir dönem var. Bir yandan da hastalıklara çare arayan, türlü olanaksızlara karşı insanlık yararına icatlar yapan bilim insanları var. Yoksullara yardım eden cömert insanlar; savaştan, öldürmekten uzak duran iyiliksever insanlar var. Elbette bütün bunlardan bir sonuç çıkaracak bilgiye sahip görmüyorum kendimi. O işi sosyologlara, antropologlara, bilim insanlarına bırakalım. Kabaca şunu söyleyebilirim ancak. İnsan türü doğayla buluştuğundan beri ikiye........
© Evrensel
