Hayata bir de buradan bakalım
Doğduğum, büyüdüğüm İstanbul’dan ve de severek yaptığım bir işten 15 Ocak 2024’te ayrılmıştım. Bugün tam bir yıldır Antalya’dayım. Bir başka kentte, yapısına, kültürüne, geleneklerine, insanlarına alışmaya çalışıyorum. Kaçış yeri olarak Antalya’yı seçmemde güneşi çok sevmemin de bir etkisi vardı. Karanlığı hiç sevmeyen bir insan olarak İstanbul’un nemli, puslu, alacakaranlık havasından kurtulacağımı sanmıştım. Oysa şimdi görüyorum ki, insan eliyle her gün biraz daha kötüleştirdiğimiz doğa artık mevsimleri de birbirlerine benzetiyor. İnsanları da benzettiği gibi. Bir yıl boyunca eş, dost soruyor Antalya’ya alıştın mı? Yanıtım biraz da felsefi “İnsan dediğin nelere alışmıyor ki; zulme, acıya, ölüme bile…”
Aslında coğrafyamızın bize sunduğu hemen her bölgede bulundum. Görmediğim pek az kent kaldı. Karadeniz’den, doğudan, güneydoğudan, Ege’den, güneyden ve de Trakya’dan her gittiğim yerde değişik güzellikler gördüm, değişik insanlar tanıdım. Ortak yanları yabancılara karşı gösterdikleri misafirperverlikti, paylaşımcı olmalarıydı. Türkülerini, sevgilerini........
© Evrensel
