menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bellek-mekân üzerine: 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı

15 1
18.01.2025

Dünyanın çok yerinde, yıllardır, önemsenen yıldönümleri yaklaşınca anma programları yapılır. Gerek kişisel gerekse de toplumsal bu anmalar, yerle özdeşleştiği oranda, ilgili tutulduğu mekânda düzenlenir. Bu çerçevede bellek ve mekân ilişkisi de sık sık gündeme getirilir.

Mekânın yıkımının, yaşanmışlıklar nedeniyle bellek yitimi olduğu/olacağı düşünülürken, tersinden de, mekânın belleği çağırdığı iddia edilir. Oysa ki mekân da, mekânı var eden canlı sistem de sürekli dönüşüme uğrar. Hele de mekânsal yıkımların günden güne arttığı coğrafyalarda, mekân-kırım, bellek-kırım gibi ifadelerle tartışmaya açılan bellek ve mekân ilişkisi, hayli çetrefil bir hâl alır.

Bellek bugüne çağrılırken geçmişin olumlu, olumsuz tüm duyguları da şimdiki zamana taşındığı gibi; bellek çağırana, aktarana göre de değişiklikler gösterir.

Yarın, 19 Ocak, Hrant Dink’in 18 yıl önce öldürüldüğü gün olarak anılacak. Bu anma Dink’in öldürüldüğü yer olan Agos Gazetesi’nin eski çalışma ofisinin bulunduğu Sebat Apartmanı önünde yapılacak. Aynı zamanda bugün de devam eden “Hakikat İçin Söyleşiler” etkinlik serisi, 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı’nda gerçekleşecek.

Bu yazıda, bellek ve mekân ilişkisine bir giriş niteliğinde, Dink’in anma mekânlarını ele almayı düşündüm. Metalaşan kentin toplumsal bellekte yer etmiş mekânlarının hızla dönüştüğü dünya ve Türkiye bağlamında, belleğe sahip çıkmak için bu mekânları yaşatmaya yönelik mücadele, teorik ve pratikte mesele ettiğim bir şey. İleride başka örneklerle de tartışmaya açmak istediğim bu konuyu, halihazırda dert edinen bir topluluk olan Hrant Dink Vakfı’nın mekânları üzerinden başlatmanın verimli bir giriş olacağını umuyorum.

19 Ocak’ta işlenen Hrant Dink cinayeti, dünyada/ülkede işlenen niceleri gibi, politik bir çatışmanın........

© Evrensel