Gençti, çoktu, coşkuluydu!
1 Mayıs, İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’dür. Öyle, medyada lanse edildiği içi boş bir bayram değil. Ankara’da çok katılımlı, ancak eksik bir, 1 Mayıs oldu. Genç, çok ve coşkulu bir, 1 Mayıs’a sahne oldu Ankara Tandoğan Meydanı. Ancak, günün gerçek sahibi işçiler, emekçiler azdı.
Türk-İş’in iktidara yakın yönetimi 1 Mayıs’ı böldü. Önceki yıllarda Türk-İş’e bağlı sendikaların Ankara şubeleri ile genel merkezi Ankara’da olan sendikalar, adeta birbiri ile yarışırcasına katılım sağlar, her bir sendika taleplerini pankartlarına yansıtırdı son birkaç yıla kadar. Bu yıl ise, Türk-İş Ankara İl Temsilciliği, (elbette merkezden gelen talimat), tatil olduğunu bile bile Meclisin karşısında, Hazine ve Maliye Bakanlığı önüne basın açıklaması çağrısı yaptı. Meclis çevresi genelde eylemlere kapalıdır, kaldırımdan da dahi yürünmesine engel olunur, polis adeta etten duvar oluşturur. Ancak 1 Mayıs sabahı, Türk-İş sendikalarına bağlı işçiler pankartları ile yürürken (kaldırımdan) ne polis, ne de bir engelleme ne de arama noktası vardı. Anlaşılan Türk-İş’in 1 Mayıs’ı bölme girişimini polis de destekliyordu.
Oysa çoğunluğu Türk-İş’e bağlı sendika üyesi 700 bine yakın kamu işçisinin toplu iş sözleşme sürecinde bir adım yol alınamadı. Ya işçilerin taleplerinin yakınına bile yaklaşmayan bir rakama imza atılacak ya da iş Yüksek Hakem Kuruluna bırakılacak ki, o daha beter! 1 Mayıs hem sözleşme taleplerinin, hem adaletsiz vergi dilimleri nedeniyle yılın başında aldıkları ücretlerin 3-5 ay sonra eridiği bir süreçte, vergide adalet taleplerinin dile getirileceği, insanca yaşanacak ücret talebinin yüksek sesle haykırılacağı bir fırsattı. Nitekim Tez-Koop- İş Şube Başkanı Mustafa Özgen de Türk-İş il........
© Evrensel
