menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocukların inanmama hakkı   

28 1
09.03.2025

Geçtiğimiz ay yayımlanan “Farklı boyutlarıyla Türkiye’de inanma(ma) hakkı: insan hakları odaklı bir değerlendirme raporu, oldukça kapsamlı ve çocuk haklarıyla ilgilenenler için çok önemli bulgu ve saptamalar içeriyor.

Raporun çıkış noktası, gerek din/inanç aidiyeti gerekse kişilerin pratikleri açısından oldukça geniş bir çeşitliliğin olduğu saptaması. Dahası, mesele haklar ve özgürlüklerle ilişkili. Türkiye’de veya herhangi bir yerde, ateist, agnostik, kuşkucu, kayıtsız hatta kafası karışık olmak gibi her türlü durum veya tutum, haklar ve özgürlükler çerçevesinde değerlendirilmeli. Özetle, bireylerin inanma, inanmama veya “ana akım” inançlardan farklı inançlara sahip olma özgürlükleri olmalı.

Türkiye’de var olan uluslararası ve ulusal yasal çerçeve düşünce, vicdan, din veya inanç özgürlüğünü büyük ölçüde korusa da, kurumsal engelleme ve müdahaleler sürüyor. Farklı inançları olan veya inanmayan kişilerin karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık, hoşgörüsüzlük, nefret ve düşmanlık da “tek tip” değil. Yaşanan ayrımcılık ve mağduriyetler bireylerin etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, mülteci/göçmen statüsü ve yaş gibi özelliklerine bağlı olarak ve kimi zaman çarpan etkisiyle yoğunlaşabiliyor. Kadınlar, çocuklar veya mülteciler için işler çok daha zor.

Raporda ele alınan birkaç örneği inceleyelim. Din değiştirmek gayet basit ve tartışılmaz bir hak. Ancak,........

© Evrensel