menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yangının içindeki yangın, yargı paketi, felaket perdesi

13 1
25.01.2025

BAĞLANTILAR - 30

Bu yazı Yargı Reformu paketinin henüz açıklanmadığı, bir bilançoyla müjdelendiği zamanda yazılıyor. Paket açıklansa ne çıkar diye düşünmüyor mu bu ülkenin milyonlarca yurttaşı? “Hukukun üstünlüğünü esas alan, öngörülebilir ve gecikmeyen bir adalet sistemi” getirecek paket 45 hedef ve 264 faaliyet içeriyormuş. 56 bin kişinin görüşü alınmış. Hükümetin tipik propaganda yöntemiyle rakam kalabalığına yaslanmış bir iddia perdesi. Şimdiye dek hukukun üstünlüğü esas değil miydi yani, demek öngörülemezdi ve adalet gecikiyor muydu?

Kartalkaya’nın isi tüterken İstanbul’da 300 işçinin kaldığı konteynerler tutuşuyor. Daha o gün 6 Şubat depreminden beri bir başlarına adalet arayan ailelerin duruşma çağrıları dolanıyor. Ortalıkta gezen başka bir bilanço daha var. 2000’lerin başından beri önlenebilir onlarca faciada hayatını kaybedenlerin sayısı; elde var sıfır istifa. Yine aynı yere sıkıştırılıyor, kimin yetki alanı tartışmasının dumanında gözler görmez oluyor. Elbette sorumluların kim olduğu önemli, istifa etmeleri, yargılanmaları, yaptıklarının bedelini ödemeleri için. Fakat sıkıştırıldığımız dar koridorun diğer tarafında da daha birkaç hafta önce Suriyelilerin ruhsatlarını iptal ettiğini, nikâh ücretlerine, sularına zam yaptığını ve bunları “hukuksuz” olduğunu bilerek yaptığını açıkça söyleyen bir belediye başkanı. Ülkenin içine sokulduğu ve sonra da kapaklarının kapatıldığı paket bu. Yetkisi olan, sermayeden destek alan, yolunu bilen için yargının işlemeyebileceği müjdesi.

Derelerin yatağı, denizlerin akışları, toprakların, ormanların ve insanların statüsü kağıtlarda değişebilir. Sermayenin dizginlenemez hoyratlığı,........

© Evrensel