menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bağlantılar | Zarardan kâr umudu, kayıtsızlık ve insanın doğası

15 1
11.01.2025

Bilimlerin ve düşünce dünyasının birçok damarında, kapitalizmin insan doğasına en uygun sistem olduğu fikrini çürütecek nice kaynak mevcut. Ne var ki devamlılığını sağlamak, biraz da bu inanışın diri tutulmasıyla mümkün. Alternatifi hayal etmenin, istemenin önünü önce bu safsata tıkıyor.

Psikanalitik eleştiri, siyaset teorisi, felsefe ve eleştirel teori alanlarında çalışan Todd McGowan da insan hakikaten çıkar odaklı bir canlı olsaydı bunun kapitalizmin sonunu getirmiş olacağını söylüyor. Düşünmek yeter, bu denli sınırlı bir azınlığın faydasına olan bir düzen, bir yolu bulunur da kalan çoğunluk tarafından alaşağı edilmez miydi kaç yüzyıldır. Demek daha karmaşık, çapraşık, üstelik tam da buna dayanan bir işleyiş var. Bizatihi Marx'tan başlayan dallı budaklı bir fikir evreni burada açılıyor zaten: Kapitalizm kendini nasıl sürdürüyor?

Todd McGowan, sistemin her şeye rağmen eksilmeyen gücünü, dayanıklılığını altındaki ruhsallıkta soruşturanlardan. “Kapitalizmin Ruhsal Bedeli Nedir?​” adlı zihin açıcı kitabında etkili sistem eleştirisinin ve değiştirme imkânının, insanın kapitalizmle kendi tatminlerini bağdaştırma biçimini görmesiyle oluşabileceğini söylüyor. Önce kapitalizmin psişik cazibesi gözden düşürülmeli yani. Kapitalist öznenin tatminsizliğe bu denli sıkı tutunması, sistemin dışına çıktığını sananların dahi içinde dolanan zehir, tatminsizlikle tatmin arasındaki medcezirden doğan o büyü sayesinde canlı bu cazibe. Velhasıl diyerek özetlemek de kolay değil; üretkenlik fikrine, daha iyi gelecek vaadine, bizatihi geleceği ve bugünü algılama biçimine dair içimizde sinsice kemikleşmiş kanıları değiştirerek başlamak, ama galiba önce dünyayı siyasal anlamda kavramsallaştırmak gerekiyor.

Milyonların açlık........

© Evrensel