menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Kamu düzenini bozma tehlikesi”, doğuştan hükümlüler

14 1
03.05.2025

Sayanlar olmuş, son bir buçuk ay içinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç kırk defa “Türkiye'de yargı bağımsızdır” demiş. Yeni bir adalet sarayının açılışını yaparken konuşmasında sözü, bunu sık dillendirmesine laf edenlere getiriyor. “Hazmedemiyorlar” diye çıkışıyor Tunç, “Yargımız, her zamankinden bağımsız ve tarafsızdır.” Bağımsız, üstelik sanki birimleri varmışçasına her zamankinden daha da bağımsız.

“Türkiye'de yargı bağımsızdır. (...)Türkiye bir hukuk devletidir. (...)Yargı bağımsızdır, görevini yapar. (...)Türk yargısı, yalnızca Anayasa'ya, hukuka ve milletin iradesine bağlıdır. (...)Bağımsız Türk yargısı karanlıkta ışık arayan herkesin umududur.”

Belli ki yargının bağımsızlığı meselesi üzerine her zamankinden fazla düşündüğü zamanlar.

Alelâde bir kelimeyi dahi üst üste tekrarlamanın yarattığı yabancılaşmayı da ekleyince yüksek ateş kaynaklı bir sayıklama gibi geliyor kulağa. Bir yandan telkin gibi, içten bir dilek, hatta nasıl diyorlar “manifest”. Önce bu cümleleri tekrarlayanın kendini ikna etme arzusu çağrışıyor, bundan bir salise şüphe duymayacak denli sıkça tekrarlamalıyım, diyor sanki. Sonra elbette dinleyenleri ikna niyeti var. Bundan bir salise şüphe duymayacakları kadar sık tekrarlamalı. Reklam dünyasının bilinç dışına oynayan pazarlama trükleri gibi, kişisel gelişim endüstrisinin hayatı yaşanmaz kılan düzene dokunmadan “karanlıkta ışık arayanlara” aforizma satması gibi. Yahut altına imza atılması beklenen bir sorgu tutanağı, cezaevinde durmaksızın çalan marş ya da bir akıl oyunu, bir kara büyü gibi.

Kelimeler her zamankinden daha güçlü, çünkü hakikat yerine geçecek........

© Evrensel