menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ekonomide yeni rota (mı?)

14 1
03.04.2025

İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilip gözaltına alınmasından sonra döviz talebinde ani ve hızlı bir artış yaşandı ve TL sert bir şekilde değer kaybetti. Merkez Bankasının müdahalesiyle kontrol yeniden sağlanarak bu kayıp sınırlı tutuldu. “Rasyonel” ekonomi yönetiminin “irrasyonel” ekonomi yönetiminden devraldığı örtülü müdahale yöntemiyle kurdaki artış kontrol altına alınsa da Şimşek “programı”nın kırılganlığı gözler önüne serildi. Kurda yaşanan hareketlenmeye ek olarak borsadaki düşüş ve tahvil piyasalarının neredeyse çökmesi de yine programın kırılganlığını görünür kılan gelişmelerdi.

Bu gelişmeler, Şimşek “programı”nın uzunca bir süre seçim olmayacağı için siyasi istikrarın sağlanacağı ve siyasetin ekonomiye karışmayacağı varsayımını da sarsmış durumda. Halbuki uluslararası finansal sermayenin de programı destekleyen ekonomistlerin de “baz senaryo”ları bu varsayım üzerine inşa edilmişti.

Aslına bakılırsa döviz kurunu kontrol etmek artık bir tercih değil, zorunluluk olarak görülüyor. Döviz piyasalarının sığlığı, Türkiye ekonomisine ve TL’ye duyulan güvenin uçuculuğu kuru kontrol etmeyi neredeyse kaçınılmaz kılıyor. Bu tür kur şokları, Şimşek “programı”nın başlıca övünç kaynağı olan döviz rezervi artışını hızla tersine çevirip hem enflasyonun kontrolden çıkmasına hem de şirketlerin bu dönemde artan döviz yükümlülükleri nedeniyle ciddi zararlar yaşamasına yol açabilir. Sadece üç gün içinde yaklaşık 25 milyar dolarlık müdahalenin gerçekleştiği tahmin ediliyor. Kur üzerindeki kontrolün yarım saatliğine bile kaybedilmesinin sonuçlarının oldukça sert olabileceği görüldü. Bu hem ellerindeki dövizi TL’ye çevirip yüksek faiz geliri elde etmeye çalışan “carry trade”ciler hem de borsa ve tahvil yatırımcıları için endişe verici nitelikte.

Bu gelişmelere yanıt olarak Merkez Bankası faiz üst bandını yukarıya çekti, piyasadan TL çekmeye........

© Evrensel