Hakan Tosun cinayeti ve Evrensel’e sıkılan kurşunlar
Gazeteci, video aktivist Hakan Tosun, 10 Ekim 2025 tarihinde İstanbul’un Esenyurt ilçesinde, evine gittiği sırada saldırıya uğradı ve ağır yaralandı. Aldığı darbeler nedeniyle koma halinde getirildiği hastanede, yoğun bakıma alınmadan geçen 27 saatlik acil servisteki gecikmenin de etkisiyle yaşama tutunamadı. 13 Ekim günü beyin ölümü gerçekleşerek yaşamdan koparıldı.
Kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadelerine göre Hakan’ı bir değil, tam üç kere peşpeşe gelip darbederek komaya sokan 18 ve 24 yaşlarında iki kişi, olayın kamuoyuna mal olması ve Hakan’ın özellikle çevre-ekoloji mücadeleleri tarafından sahiplenilmesi sonrasında polis tarafından telefonla aranarak karakola davet edildi. Sonrasında tutuklandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden 14 Ekim tarihinde yapılan açıklamada şu ifadeler kullanılıyordu; “Yapılan çalışmalar sonucunda olayı gerçekleştirdiği tespit edilen A.M. (18) ve A.Ş. (24) isimli şüpheliler kısa sürede yakalanarak gözaltına alınmıştır.” Oysa, tutuklanan şahısların ifadelerinde polis tarafından telefonla arandıktan sonra karakola kendilerinin gittiği anlaşılıyor. Yani, İstanbul Emniyet Müdürlüğü kamuoyuna yanlış bilgi verdi.
İşin başka vahim bir boyutu ise Gazeteci Serdar Akinan’ın YouTube kanalında yaptığı yayında ortaya konuldu. Akinan, Hakan’ın ölümüne neden olan bu iki kişinin ailesinin Esenyurt’ta tanınan, Ağrılı korucu bir aşirete mensup kişiler olduğunu ve katil zanlıları gözaltına alınmadan önce polisler ve bu ailenin (aşiretin) ileri gelenlerinin bir ocakbaşında yiyip içtikten sonra darp olayını gerçekleştiren gençlerin gözaltına alınmasına karar verildiğini ileri sürdü. Yani polis bir anlamda katillerin ailesinden “Olay beklenenden çok büyüdü, bu gençleri alalım” diye neredeyse izin aldı.
Polisin ayrıca, saldırının olduğu yeri en net gören kameranın bulunduğu dükkana gidip (iki kere) görüntüleri izlediği ve bu görüntülerin kopyasını dahi almadan dükkanı terk ettikleri, bizzat dükkan sahibi tarafından Halk TV Muhabiri Umut Taştan’a anlatıldı. Muhtemelen bu görüntüleri izleyen polislerin uyarısı ile korucu aileden-aşiretten birileri gelip dükkan sahibinden hem kamerayı hem kayıt cihazını aldı. “Polis sorarsa bizde olduğunu söylersin” diye, dükkan sahibine gözdağı vermeyi de ihmal etmeyen bu kişilerin kayıtları sildiği ileri sürülüyor. Olayın bu yönünün ortaya çıkmasının ardından gözaltına alınan aile-aşiret üyeleri delil karartma suçlaması son derece açıkken adli kontrol uygulaması ile serbest bırakıldılar. Hem Gazeteci Umut Taştan, hem de ona bu olayı anlatan esnaf, katil zanlılarının ailesi tarafından tehdit edildiler. Hatta, esnaf polisce gözaltına alınarak uyarıldı
Olay kamuoyunda büyük tepki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d