'Şehrin hafızası'ndan 'şehrin itirazı'na
Fotoğraf deyince akla hemen belge ve hafıza gelir. “Zaman ve mekan” kavramı, bellek dediğimiz, tarihsel okumada fotoğrafı tanık kılar.
İstanbul’da iki önemli fotoğraf sergisi açıldı. Tesadüf belki ama birbirini tamamlayan, şehrin belleğinde hafızadan itiraza bir bütünlük gösteriyor. Bu anlamda İBB Miras ve İBB Kültür, birbirini tamamlayan fotoğraf sergilerinin açılmasına olanak sağlamış. İyi de etmiş. Ben de malum ülke gündeminden biraz kaçıp, geç de olsa sergileri dolaştım. İki sergiyle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.
“Faik Şenol: Şehrin Hafızası” Sergisi, 16 Mayıs – 31 Temmuz tarihleri arasında ücretsiz olarak Taksim Sanat’ta (Taksim Metro girişinde).
İstanbul’un özellikle 1930 – 1950’li yıllarında çekilmiş haber/belge fotoğrafları hafıza tazelememize yol açıyor. 1928-1950 yılları arasında Yeni Sabah, Tanin, Memleket, Tan ve Hürriyet gazetelerinde çalışan Faik Şenol’un çektiği fotoğraflar Yedi Gün, Olimpiyat Spor dergilerinde, çeşitli kitap ve ansiklopedilerde yer aldı. Namık Görgüç, Cemal Göral, Hilmi Şahenk, Selahattin Giz’le birlikte, Cumhuriyet Tabı Müessesesi (Cumhuriyet gazete ve matbaası) tarafından 21 Ocak 1939 tarihinde yayımlanan Fotoğraflarla Atatürk albümünün beş fotoğrafçısından birisi oldu.
Fotoğrafları siyaset tarihi açısından önemli olduğu kadar, sosyo-kültürel perspektifte insan ve şehir manzaraları, kent yaşamı ve gündelik hayat bakımından da oldukça güçlü bir kaynaktır. Bu fotoğraflar İstanbul’un geçmişini, değişimini ve dönüşümünü yansıtması bakımından da önemlidir.
Faik Şenol’un fotoğraf arşivi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından koruma altına alındı. İstanbul’un bir dönemini kadrajına alarak belge ve fotoğraf olarak bizlerle paylaşan bu değerli isim 1981’de aramızdan ayrıldı.
Ben de bu sergi aracılığıyla ilk defa tanıdım Faik Şenol’u. (İBB Miras’ın web sitesinden aldım yukarıdaki kısa bilgileri.) Yani belgesel fotoğraf deyince ilk akla gelen Ara Güler dışında da fotoğrafçıların var olduğunu görmüş olduk.
Geleyim sergiye:
Taksim metro girişinde bulunan “Taksim Sanat” sergiye ev sahipliği yapıyor. Gayet titizlikle hazırlanmış bir seçki, koleksiyon sergi diyebilirim. Faik Şenol’un çalışmaları portreler, sokak, haber, manzara gibi alanlar birbirine geçiştirilerek sunuluyor. Özellikle hafızaya gönderme yaparak nereden nereye geldik ve gidiyoruz sorusunu sorduruyor. Sergiye giderken yaşadığımız şehrin kaosu ve metro denen modern ulaşımın ortasında yaşadığımız bugün ile dünün çelişkilerini görürken, biraz isyan biraz nostalji duygularını yaşıyoruz. Böyle mi gelişmeliydi(!) bir şehir dedirtiyor.
Özellikle genç cumhuriyetin gelecek tahayyüllerinin izlerini veriyor. Bayram kutlamaları, mahallelerde komşuluk ilişkileri, özellikle laik bir ülkenin kadınlarının kendine güvenli halleri ve yaşamları, tabii ki İstiklal Caddesi ve Galata Köprüsü’nden insan portreleri, okullardaki kadın-erkek eşitliği, sanat ve kültür alanındaki........
© Evrensel
