menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İmar rantı, çevre ve kent suçu, talan düzeni

18 4
15.03.2025

AKP iktidarını imar, mimarlık ve planlama konusunda ele alacaksak 31 yıl geriye gitmemiz lazım. 1994’te R. Tayyip Erdoğan yüzde 25.9 oy oranı ile binlerce yıllık kültürel birikimi olan, imparatorluklara başkentlik yapan İstanbul’a belediye başkanı seçiliyor. Yani İstanbul’da yaşayan dört kişiden üçü, R. Tayyip Erdoğan’a oy vermemiş. Bu gerçekler içinde başlayan AKP iktidarları ile cumhuriyet tarihinin en korkunç imar talanı yaşandı ve yaşanıyor. R. Tayyip Erdoğan, İBB başkanlığından Cumhurbaşkanlığına kadar kurduğu A takımı ile AKP iktidarının imar rantı politikalarını günümüze dek taşıdı. Yerel yönetimler üzerinden başlayıp, merkezi yönetim üzerinden düzenlenen yasa ve yönetmeliklerle bu talana her türlü yasal kılıf uyduruldu. Tarihte eşi görülmemiş bir kentleşme, imar felaketleri yaratıldı.

Bu ülke topraklarının yüzde78’i deprem bölgesinde olmasına rağmen, deprem gerçeği hiçe sayıldı. İmar rantlarına deprem tehditlerine rağmen hiçbir zaman bilimsel uygulamalar yürütülmedi.

Depremlerin ardından imar talanlarına yeni alanlar yaratacak Kentsel Dönüşüm Yasası çıkarıldı. Çıkarılan yasalarla, deprem vergileriyle depreme hazırlanılması gerekirken İstanbul’un 1:100 bin ölçekli, ‘anayasası’ dediğimiz çevre düzeni planları delik deşik edildi. İstanbul’a hayat veren Kuzey Ormanlarını yok eden Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı, 3. köprü, Bursa-Marmara Otoyolu ve Osman Gazi Köprüsü ile çalışmalar hız kesmeden devam etti. Bugün nüfusu 21 milyonun üzerinde olan İstanbul’un korunması gereken su havzaları ve nefes alanı olan kuzey bölgesinde Kanal İstanbul ile rant uluslararası boyuta taşındı. “Çatlasanız da patlasınız da Kanal İstanbul’u yapacağım” diyen zihniyetin yönetiminde İstanbul çevre düzeni planları değişti. Kanal güzergahları değişti. Arsa sahipleri değişti. Binlerce arazi el değiştirdi. Olağanüstü bir toprak rantı sağlandı. İstanbul’un üst ölçekli planlarında olmayan 3. köprü, Kuzey Anadolu Otoyolu ve ona bağlı İstanbul Havalimanı ile kentin ciğerleri parçalandı. Dünyada havalimanı taşımacılığında 7. sırada olan Atatürk Havalimanı atıl duruma getirilerek, yaratılması mümkün arazi rantı için o alanın pistleri kırıldı. Üzerine geçici hastane ve millet parkı yapıldı.

“Sosyal konut Projesi” adı altında 8 milyon vatandaşa konut sözü verildi. 500 TL ile kayıtları yapıldı. 2003’ten bu yana TOKİ........

© Evrensel