Reality Showda başkalarının hayatı: Yanan otel, Gezi ve Ayşe Barım tekeli…
Dizi ve film sektöründe tekel kurduğu gerekçesiyle hakkında önce sosyal medya kampanyası başlatılarak itibar suikastına maruz bırakılan Menajer Ayşe Barım’ın ‘Gezi olayları’nın düzenleyicilerinden olduğu gerekçesiyle gözaltına alınması alışkanlık haline gelmiş, yolda giderken suç uydurma vakalarından biri. Ayşe Barım’ın portföyünde izleyicilerin yakından tanıdığı birçok ünlü sanatçı yer alıyor. Bu sanatçıların rol aldığı diziler-filmler yerli kanallarda, yabancı dijital platformlarda alıcı buluyor ve milyonlarca dolarlık bir getirisi var. Dolayısıyla kast ajanslarının zirvesinde Ayşe Barım’ınki yer alıyor.
“Çocuklar Duymasın” dizisinde yer almaktan başka bir marifetine tanık olunmayan, yeni makamında sanatçı arkadaşlarına mobbing uygulamakla anılan Tamer Karadağlı’yı Devlet Tiyatrolarına müdür atayan iktidar, Barım’ın elinin altındaki dolar havuzuna göz dikti.
Ne var ki her konuda tek tekelin kendisine ve yandaşlara ait olmasını dileyen ve bunun için elinden ne gelirse yapan siyasi iktidarın müdahalesi ‘Sen niye tekelleştin’ hesabı sorularak gelmedi. Normal koşullarda sektör içinde bir mücadelenin konusu olması gereken; kültür sanat alanının bütün alanlarında da kendisini gösteren tekelleşme ve neredeyse tarikatlaşmayı andıran kastlaşmaya yargı meşgul edilerek müdahale edilmesi, normal koşullarda yaşamadığımız için mümkün olabildi. Memleketin normali araziye, kendisinde toplanmayan birikime, toprağa, ormana, madene, belediyelere çökmektir çünkü.
Şimdi Ayşe Barım 12 yıl önce yaşanmış Gezi direnişini organize etmekle, sanatçıları harekete geçirmekle itham ediliyor. Hafıza biraz çalıştırılırsa; Gezi Parkı’na Topçu Kışlası dikmek üzere ağaçların kesilmeye başlanmasını protesto etmek için yürüyen sanatçıları sokağa çıkaran ilk motivasyonunun tarihi Emek Sinemasının yıkılması olduğu hatırlanacaktır. İstanbul kent merkezinin rövanşist yeniden........
© Evrensel
