Toplumsal muhalefet ve siyaset…
Erdoğan’ın yolsuzluğa batmış tekelciliğine yaslanan yoğunlaştırılmış sömürü düzeni, tökezlemeye başlamış, sanayi üretimi ve ekonomi inişli çıkışlı istikrarsız bir seyir izlerken, sürdürülen ucuz iş gücüne ve ihracata dayalı ekonomi politikası emekçilerin toplam gelirlerden aldığı payı ciddi ölçülerle düşürmüştü. Yüksek enflasyon düşmekte olan gerçek ücret ve gelirlerin dibe vurmasına neden olmuş, üç yıl içinde GSYİH içinde emeğin payı 5 puan azalmıştı. Erdoğan-Şimşek ekonomik programı tuzu-biberi olmuş ve ortalama ücrete dönüşen asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştı. Ortalama emeklilik aylıkları daha vahimdi, örneğin İstanbul’da en düşük konut kirasının yarısı etmiyor ve beslenmeye bile yetmiyordu! Tarımda küçük üretime dayalı çiftçilik kötürümleşmiş, maliyetini kurtarmaz ve çoğu köylü ekim yapmaz olmuştu.
Banka ve tekeller olağanüstü kârlar elde ederken, herkes artık Erdoğan’la Şimşek’in “Kaynak yok” diyerek işçi ve emekçilerle emeklilere hiç değilse enflasyon oranı kadar zamla bile vermediği parayı vergi indirim ve afları, teşvikler ve “yap-işlet” modeliyle ihale ettiği köprü ve havaalanlarının işletmecilerine hazine garantileriyle bol bol dağıttığını biliyordu ve bu nedenle sömürülen yığınların hoşnutsuzluğu tavan yapmıştı.
Özellikle 2024 yerel seçimlerinden bu yana hem ekonomik hem de siyasal toplumsal........
© Evrensel
