Süreğenleşen saldırılar, CHP ve Kılıçdaroğlu
19 Mart’ta kurulup bozulan oyun İstanbul Belediyesine ve CHP’ye kayyım atanmasıydı.
Gençlerle başlayıp halkın ayağa kalkıp günlerce Saraçhane’yi doldurmasıyla bu heves kursakta kaldı. Hesabı toplumsal muhalefetin yükselişi bozdu. Geçici süreyle geri çekilenlerse durmadı. Üniversiteliler, sosyalist ve devrimci parti yöneticileri, gazeteciler hedef tahtasında. Bugün için iktidarı alma potansiyeline sahip CHP ise “yakın tehdit” sayıldığı için asıl hedef ve belediyelerine dalga dalga yeni operasyon düzenleniyor. Şimdilik 11 CHP’li belediye başkanı cezaevinde.
Oyun tek değil. İkincisi, Bahçeli’nin kurmaylığında başlatılıp sürdürülüyor. Kürt ulusal hareketi “barış süreci” deme eğiliminde, ama iktidarın “terörsüz Türkiye” adını taktığı süreç aslında bir “muhalefeti bölme” operasyonu ve bugüne kadar DEM’i hareketsizleştirdiği gerçek. Kurgulanan devamı da var: Ulusal hareket yeni bir anayasa yapımı da dahil yedeklenmek isteniyor ki, bunda alınmış bir sonuç yok. Bırakın yedeklemeyi hareketsizleştirmenin sürdürülebilmesi ihtimali var mı? Bugüne kadar hak lafı etmeyen ülkenin en gericilerinin vadettiği avutucu süreç hiçbir hak tanımadan teslim almaya yönelik. Son infaz düzenlemesinde örneğin tek bir olumlu adım yok!
Toplumsal muhalefeti ayağa diken, en başta bölüşümdeki uçurum olmak üzere halka yoksulluk ve hatta açlığın dayatılması. Ayağa kalkış kendiliğinden olduğu için sürmedi, ama........
© Evrensel
