Faşizme yardakçılık…
Bir siyasal partinin il binasına polis baskını ilk değil. Mahkemelerin CHP’nin bir il kongresini geçersiz sayması ve il başkanıyla yönetimini yetkisiz sayması da öyle.
Nitekim belediyelere kayyım atanarak belediye başkanlarının hapse atılması da 19 Mart’ta ya da öncesinde Esenyurt Belediyesine kayyım atanması ve A. Özer’in tutuklanmasıyla başlamamıştı.
Kürt partilerinin kazandıkları belediyelere üç dönemdir kayyımlar atandığı ve başkanların cezaevlerinde süründürüldüğü malumdur.
Üstelik il başkanı da değil parti genel başkanı olan Selahattin Demirtaş’ın başkanken tutuklanıp hüküm giydiği ve AYM ile AİHM kararları tanınmayarak salıverilmediği de herkesin malumu. Partilerinin kapatma davası görüşülürken AYM’de bulunmak isteyen Emek Partisi üyelerinin genel merkezin önünde kafa-göz yarılmalı, bel kırılmalı muameleye tabi tutuldukları da arşivlerdedir.
Gerçi örneklerle bugünkü durum arasında fark olduğu da bir gerçek. Bir değil çok sayıda Kürt partisi kapatılsa bile partilerin başına kayyım atanmaya çalışılmamıştı. Ve genel başkanı Demirtaş’ın tutuklandığı parti bir Kürt partisiyken, genel merkezi ve üyeleri “kötü muamele”ye uğrayan bir sosyalist partiydi. Şimdiyse sistemin “temel direklerinden biri” olan, üstelik devletin kurucusu ana muhalefet partisinin il binası polis........
© Evrensel
