Böyle nereye kadar?
Vicdansızlıkla, otele “olur” vermeyen Bolu itfaiye müdürünün tutuklandığı Kartalkaya yangınının AKP operasyonlarına ara verdirdiği anlaşılıyor.
Yangından önce, en son Ümit Özdağ operasyonuna tanık olmuştuk. Kimileri “yol temizliği” olarak niteledi ancak öyle olmadığı aşikar. Onun gibi birini adalet ve demokrasi adına savunmak bize düşmez ama hiçbir kanıt olmadan tutuklandığı kesin. “Kayseri’de göçmenlere yönelik olayları kışkırttığı” iddiasıyla tutuklandı ama adamın olaylar sırasında yatıştırıcı davrandığı söyleniyor ve aksine bir delil yok!
Tek adam iktidarı devletin temel kurumları olan ordu ve bürokrasiyi ele geçirdi ve kendi yol haritası doğrultusunda tutumlar aldırmayı başarıyor.
“Ayrılıkları” ve birbirlerini “dengeledikleri” ileri sürülen “kuvvetler ayrılığı” kapsamında konuşulursa, yürütme zaten kendisi. Yasama KHK’lerle işliyor ve Meclis emekli maaşları örneğinde olduğu gibi çıkarmasa boşluk doğacak konularda bile yasa çıkarmıyor. Muhalif gruplarla vekillerin gündeme getirmeye çalıştığı hemen her sorun AKP-MHP çoğunluğunun oylarıyla “hallediliyor”. Yargı ise her gün tanıklık ediyoruz; “Demokles’in kılıcı” ya da durmaksızın “ateşi çalan” Prometheus’un karaciğerini yiyen Zeus’un kartalından farksız.
Adaletten geriye kalan şey nedir diye sorulduğunda, kimse bir şey gösteremiyor. Bin kişiden 998’i “Talimatla siyasal hükümler........© Evrensel
