menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Brohm’un izinde: 50 yıllık bir polemiği hatırlamak

16 0
15.05.2025

1976 Innsbruck Kış Olimpiyatlarından sadece 1 madalyayla dönülmesi Fransa’da siyaset ve medyada panik havası yaratmıştı. 6 ay sonra Montreal’de Yaz Olimpiyatları vardı ve orası için de vaziyet parlak görünmüyordu. Nasıl olurdu da modern olimpiyat oyunlarının ve futbol dahil pek çok sporun uluslararası yapılarının kurucusu/ev sahibi ülke 70 yıl içinde bu kadar “başarısız” hale gelebilirdi? İktidardaki sağ cenah, Mazeaud Yasası’yla okullarda, iş yerlerinde ve orduda sporu yeniden yaygınlaştırmak için kolları sıvadı. Yasa, “Sporun kamu yararı içerdiğini bu yüzden onu teşvik etmenin ulusal bir görev olduğunu” vurguluyordu. Federasyonlarla iş birliği içinde tüm spor dallarında hedefi uluslararası sahada başarı elde edecek sporcuları tespit etmek olan çalışma grupları oluşturuldu. Sol cenahta ise Fransa Komünist Partisi (FKP), “madalya başarısızlığı”nın bir rejim başarısızlığı olduğunu savunuyor, okullarda ve sosyal yaşamda spora katılma imkanının sınıflı hallerine vurgu yapıyordu.

1968’in etkilerinin hâlâ hissedildiği bir dönemdi dolayısıyla spora dair tartışmalar da özellikle “sol” düşün dünyasında bugüne göre çok daha zengin, radikal bir içeriğe sahipti. Henüz bugün dahi referans kaynağı olan eserlerini kitaplaştırmamış olan Sosyolog, Filozof Jean-Marie Brohm bu isimler arasındaydı. Bugün bildiğimiz haliyle rekabetçi, gösteri sporlarının burjuva toplumun üstyapı kurumu olduğuna -yani gökten inmediğine- vurgu yapan Brohm, solun “İşçi sınıfı seviyor diye” modern spor faaliyetlerine/endüstrisine karşı oportünist bir tavır takındığını iddia ediyordu. Dolayısıyla burjuva partilere tenkitleri bir yana özellikle FKP’nin çizgisine yaptığı eleştiriler bizim için ilgi çekici.

Brohm, FKP Yöneticisi Guy Besse’in “Sporun burjuvazi tarafından halktan çalındığı” ve “Kapitalist sömürünün zarar ve deformasyonlarına karşı sporun savunulmasının devrimci bir görev olduğu” şeklindeki önermelerine karşı çıkıyor ve bu tip tespitlere “Marx vs Proudhon” ayarı çekiyordu: “…Bu sporun bir kurum olduğunu ve dolayısıyla içinde büyüdüğü ve yeniden üretildiği toplumsal üretim........

© Evrensel