Boyun eğmeyenler: Nef'i
Attila İlhan’ın Tarz-ı Kadim şiiri bir yerlerde denk geldi ve şiirin“kim okur kim dinler siham-ı kazayı?” dizesini görünce biz de yapıtın sahibi, onurundan taviz vermektense, “öyle demek istemedim efendim, affedin” demektense ölmeyi göze alarak tarihe geçmiş insanlardan hiciv yani mizah ustası Nef’i Efendi’yi andık.
Bu, eğilip bükülmeyen 17.yy Divan şairimiz Erzurumludur ve memleketinin sert iklim yapısını yüzünde taşır; zira iki kaşının birbirinden hiç ayrılmadığını, gözlerinden sürekli kıvılcımlar saçtığını yazar tarihler.
Ters bir adamdır Nef’i, övgü ve sövgüde sınır tanımaz. Bu yüzden de hiç sevilmez: “Lâkin, adı geçen Nef’î, hecv vâdisinde gayet kötü dilli olup, asrında olan büyüklere harfendazlık (sataşmak), ve büyük bilginlerin ve vezirlerin ırzlarını hedme (yıkmaya, itibarsızlaştırmaya) cesaret edip, devrin meşhurlarının pek çoğunu hecvetmişti.”(s.1283). Ama bazen de övüyor mu yeriyor mu belli olmaz. Bu mizahın ciddi bir iş olmasından ileri geldiği gibi okurun da belli bir düzeyde olmasıyla ilgilidir. Örnek:
Savaştan toprak kaybederek (açıkçası yenilerek) dönen bir padişaha onun ne kadar büyük, ulu bir hükümdar olduğunu; düşmanın, yüce efendimizin göklerde şavkıyan kılıcının ışığını görür görmez kaçacak delik aradığını; gökteki bütün yıldızların onun büyük zaferini görünce parıl parıl parladığını falan yazıyorsanız bu baştan ayağa mizahtır ve bunu bilen insanlar gülerler. Bilmeyenler de padişahı övdüğünü sanırlar.
Nef’i Efendi mizahın ciddi bir iş olduğunu aynı zamanda şair olan babası Sipahi Mehmet Bey’in evi barkı terk edip, Kırım Hanı’na kapağı attığında anlar ve döktürür:
Saadet ile nedim olalı Peder, Han’a
Ne mercimek görür oldu gözüm ne tarhana
(Babam Kırım Han’ına mutlulukla, bile isteye arkadaş olduğundan bu yana doğru dürüst beslenemedik, aç kaldık, diye serbest bir çeviri yapılabilir.)
Bununla da kalmaz babasının kendisini överek çok büyük bir şairmiş gibi Han’a şiirler sunduğunu söyleyerek ağır biçimde yerdiği şiirinin bir yerinde de şunu söyler:
Peder degül bu belâ-yı siyâhîdür başuma (Baba değil başımın belasıdır.)
Hiciv, mizah filan diyoruz ama Nef’i’nin........
© Evrensel
