Doğrular yanlışlar
2026 Dünya Kupası eleme grubundaki son iki maçını farklı skorlarla kazanan A Milli Futbol Takımı, grubu ikinci sırada bitirme ve playoff oynama yolunda çok önemli bir avantaj elde etti.
Son iki maçtaki rakipler Avrupa futbolunda pek sözü edilen takımlar olmasa da farklı galibiyetler önemliydi. Bu galibiyetlerle İspanya karşısında alınan ağır yenilgi, averaj açısından telafi edilmiş oldu. Farklı galibiyetlerdeki temel etkenin, oyuncuların oyun karakterine uygun doğru bir oyun anlayışıyla mücadele edilmesi olduğu söylenebilir.
Lakin Gürcistan maçında 4-0 öne geçtikten sonra bir türlü topa sahip olamamanın ve oyunun kontrolünün tamamen elden kaçırılmasının sebeplerini de bulmak lazım. Oysaki farklı skorla geriye düştükten sonra mecburen riskli oyunu tercih edecek ve savunmasında geniş boşluklar bırakacak rakip karşısında çok daha rahat gol pozisyonları yakalanabilirdi. Bu yapılamadı. 4-0’dan sonra Gürcistan atak üzerine atak yaparak pek çok pozisyon bulurken, Milli Takım ne topa sahip olabildi, ne de kaptığı topları değerlendirebildi. Canla başla savunma yapıp 1 gol yiyerek maçın sonunu getirebildi.
Yenen gol ise ibretlikti. Merih Demiral’ın şuursuzca kayarak yaptığı ve boşa giden hamlesi sonucunda rakip oyuncu, Uğurcan Çakır ile karşı karşıya kaldı ve golü kaydetti. Ceza sahası içinde böyle kayarak yapılan bir müdahale girişimi, o oyuncunun futbolun temel ilkelerinden habersiz olduğunu gösteriyor. Bu pozisyonda rakip........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d