Trump ve uluslararası ticaret
Trump göreve geldiğinden bu yana uluslararası ticaretle ilgili birçok tehditte bulundu. Geçtiğimiz ay, Kolombiya'dan gelen mallara gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu ancak ülke sınır dışı edilen göçmenleri taşıyan uçakların inişini kabul ettikten sonra geri adım attı. Kanada ve Meksika'dan yapılan ithalata getirdiği gümrük vergileri, ülkeler yasadışı uyuşturucu ve göçmen akışını engelleme çabalarını yoğunlaştırmayı kabul ettikten sonra otuz gün süreyle ertelendi. Çin mallarına uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 10 oranında artırma kararı yürürlüğe girince, Çin de misilleme önlemlerini açıkladı. Son olarak pazar günü, Amerika Birleşik Devletleri'ne gelen her çelik ve alüminyuma % gümrük vergisi uygulayacağını, hafta içinde de telafi edici vergileri resmen açıklayacağını belirtti. Bu hafta bu konuda bolca haber duyacağız anlaşılan.
Telafi edici vergiler, ihracatçı ülke hükümeti tarafından “haksız” bir şekilde sübvanse edildiği düşünülen mallara, ithalatçı ülke tarafından uygulanan tarife benzeri ücretlerdir ve tipik tarife dışı önlemler arasında sayılır. Tarife dışı önlemler ise özü itibariyle Dünya Ticaret Örgütü’nün tercih etmediği, kaçınılması gerektiğini belirttiği uygulamalardır. Gerek tarife dışı önlemler gerek gümrük tarifelerindeki yeni düzenlemeler eşliğinde genel olarak resme bakıldığında Dünya Sağlık Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi vb. uluslararası kurumlardan çekilen Trump’ın Dünya Ticaret Örgütü’nden de çekilebileceğini ya da bu süreci onu dönüştürmek için kullanmaya çalışacağını öngörebiliriz. Henüz 2018 yılında “eğer ilerleme kaydetmezlerse, DTÖ'den çekilirim” dediğini biliyoruz.
Açık ki Trump uluslararası ticareti, doğrudan uluslararası politika öncelikleri bağlamında bir sopa olarak kullanma niyetinde. Liberal öğreti bize tam tersini salık verirken bu gelişmeleri nasıl anlamak gerekir? Biraz daha teorik ve tarihsel bir zeminden tartışalım.
Ana akım iktisat bir dolu çam devirerek serbest ticaretin ticarete katılan her bir ülke için kazançlı olduğunu ileri sürer. Eğer ülkeler sahip oldukları faktör donanımları bağlamında uzmanlaşır ve uzmanlaştıkları bu alanda ürettikleri malların ihracatını yapar karşılığında da diğer ülkelerin uzmanlaştığı ürünü ithal ederse her iki ülke de bu ticaretten kazançlı çıkacaktır. Meseleye buradan baktığımızda bugün neden çok taraflı ticaret anlaşmalarından, yüksek gümrük vergilerine doğru bir geçiş yaptığımız kolaylıkla anlaşılamaz. Hele yüksek gümrük vergilerini teoriye göre serbest ticareti en şiddetli bir şekilde savunması gereken ABD uygulamaya koyuyorsa. Bu durumu anlamak........
© Evrensel
