menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Afrika’daki Türk şirketlerin egemenliği ve devlet biçimi

11 2
04.08.2024

Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü yaklaşık 1 trilyon civarındadır. Söz konusu büyüklüğün şirketler açısından anlamı, sadece ulusal sınırlar içerisindeki üretim kapasitesi veya başka ülkelere artan ticaret hacmi değildir. Ülkenin -jeoekonomik pozisyonu doğrultusunda— küresel tedarik zincirlerindeki konumu ile kara-hava-deniz taşımacılığındaki lojistikteki hakimiyeti güçlenmektedir. Tüm bu faktörler, sermayenin belirli bir teritoryayla sınırlı kalmadan başka devlet ölçeklerinde faaliyet göstermesine de olanak tanır.

Türkiye kapitalizmini bugünkü dinamizmine kavuşturan üç yapısal aks bulunur. Birinci aks, emperyalist bloklar arasındaki gerilimlere ve rekabete adapte olmaya çalışan dış politika ile bunu tamamlayan bölgesel askeri stratejilerdir. İkinci aks, Türk menşeli üretken sermayenin uluslararasılaşmasını, başka coğrafyalara yayılışını hızlandıran ekonomi politikaları ile bunu tamamlayan ticaret anlaşmalarıdır. Üçüncü aks, ulusal sınırlar içerisindeki üretim kapasitesini ve çalışma ilişkilerini belirleyen sermaye birikim rejimidir.

Sermayenin merkezileşmesi ve yoğunlaşması doğrultusunda şekillenen, Türkiye kapitalizminin manevra alanını genişleten (veya duruma göre daraltan) bu aksların tümü eş güdümlü işler. Bu eş güdüm, Türk şirketlerin meta ve hizmet ihracatını kolaylaştırırken, üretimlerini başka ülkelere kaydırmalarına, sermaye ve teknoloji transferi yapmalarına imkan sağlar. Son yıllarda Afrika ölçeğinde sayısı giderek artan Türk şirketler bu durumun en net göstergelerindendir.

1998 yılında ilan edilen “Afrika açılım planı”, AKP iktidarı döneminde kapsamlı bir şekilde ilerletildi. 2003 yılında “Afrika ülkeleri ile ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi stratejisi” yürürlüğe kondu. 2005 yılında Afrika Birliğine (AfB) gözlemci üye olan Türkiye, 2008 yılında AfB tarafından “stratejik ortak”lığa yükseltildi. 2008 yılı “Afrika Yılı” olarak duyurulurken, aynı yılda İstanbul’da, 2014 yılında Ekvator Ginesi’nde, 2021 yılında tekrar İstanbul’da Türkiye-Afrika zirveleri düzenlendi. Afrika açılım planı, 2013 yılında revize edilerek “Afrika ortaklik politikasi”na dönüştü. Türkiye aynı yıl Afrika Kalkınma Bankasına üye oldu. “2015-2019 ortak uygulama planı”yla çeşitli alanlarda devletler arası ve devlet dışı aktörler arası projelerin beş yıllık çizelgeleri oluşturuldu. Türkiye’nin kıtadaki büyükelçilik sayısı 42’ye, ticaret müşavirliği sayısı 26’ya çıktı.

Ticari ve askeri ilişkilerin geliştirilmesini hedefleyen diplomatik açılım planları, Türkiye’den Afrika’ya mal ve hizmet ihracatını yoğunlaştırmakla kalmıyor, Türk şirketlerin Afrika pazarındaki tekelci denetimini de güçlendiriyor.

Türkiye’nin Afrika’yla dış ticareti 2003 yılında 5.4 milyar dolarken, 2023 yılı itibarıyla 40 milyar dolara çıkmıştır. İhracat ölçeği de 2.1 milyar dolardan 22 milyar dolara yükselmiştir. Kıta ile ticaret hacmi 7.5........

© Evrensel


Get it on Google Play