menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Halkın sevgilisi Adnan Menderes ve Aşık Veysel

75 23
24.05.2025

1950 yılı genel seçimleri, 2002 yılı genel seçimlerinin benzeri gibi, hatta ondan da daha şatafatlı olarak Demokrat Partinin iktidara taşındığı dönüm noktasıdır. 1950 yılındaki iktidar değişikliği şekilsel demokrasi yanlısı siyaset bilimleri tarafından çok partili dönemin başlangıcı olarak tanımlanır. Evet, CHP’den kopanlarla kurulmuş olan Demokrat Partinin iktidara gelişi gerçekten dönem siyasetinin iki parti üzerinden yürütüldüğünü yansıtıyordu. Bu konuyu ileride etraflıca tartışmak üzere, şimdilik üstü kapalı olarak geçelim.

1950 dönemi, halkımızın yanlış idrak, ya da yanlış bilinçlenme mantığı ile algıladığı bir özgürlük dönemi değil, tam tersi, Türkiye’nin ABD hakimiyetindeki yeni emperyalist sisteme entegre edildiği dönemin başlangıcıdır. İkinci Paylaşım Savaşı sonrasında Avrupa’nın kalkındırılması amacıyla ABD’nin Marshall yardımının ucunun Türkiye’ye dokunması ile Türkiye sisteme alınmış, hatta yapıştırılmış oldu. Böylesi sisteme entegre edilmenin sonucudur ki, ticari emperyalizm dönemi olarak anılan bu dönem 1958 moratoryumu ile sonuçlanmıştır. Moratoryum devletin iflası anlamındaki anlaşma türünün adıdır, alacaklı devletlerle yapılan anlaşma Paris’te imzalandığı için anlaşmanın adı Paris Anlaşması’dır. Emperyalizme dahil ediliş, ekonomi bağlamında hızla gelişen Avrupa sanayisine piyasa oluşturma demekti. O dönemde fındık, incir, tütün gibi tarım ürünleri ve bazı ham madde dışında ihracat ürünü olmayan Türkiye dış üreticilere piyasa olarak açılınca kaçınılmaz olarak dönemin ikinci yarısında bulutlar kararmaya ve sistem koyulaşmaya başladı.........

© Evrensel