menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

2025 yılı emek yılı olacağını gösteren önemli işaretlerle başladı

16 44
12.01.2025

İktidarın sesi yandaş medya ve tek adam yönetiminin propagandası, halk büyük bir yokluk ve yoksulluk içinde değilmiş gibi davranıyor. Yaşanan büyük sorunlarını üstünü iktidar tarafından dokunan pembe örtülerle örten bir propaganda yürütüyor. Onlara göre her şey yolunda. Asgari ücrete yüzde 30’luk artış emekli ile dul ve yetimlerine yapılan yüzde 16.75‘lik artışla asgari ücretli emekliler “Enflasyona ezdirilmemiş” olarak gösteriliyor.

İktidarın ekonomi politikasına karşı çıkan, emek mücadelesini destekleyen haberler yapan “muhalif medya” ise çeşitli programlarda bir yandan emekçilerin eylemlerini haber yapıp destekler görünürken aynı zamanda olan ve oluş halindeki eylemleri olmuş bitmiş olarak göstererek, “Bu kadar ezilmeye bu zulme bu kadar mı tepki verilir…”den, “Seçime yakın iktidar ücret ve maaşlara biraz fazla zam yapar, bunlar yine bugün şikayet ettikleri iktidara oy verir”e kadar götürüyorlar. Böylece emek cephesinden sermaye ve iktidarın ekonomik politikasına karşı gösterilen giderek büyüyen tepkilerin bugünkü seviyesini “gerçekçilik”adına küçümseyen yaklaşım, bu mücadelenin bugünkü yansımasının yanında arkasındaki büyük birikimin de üstünü bir karamsarlık, hatta geleceğe dair umutsuzluk örtüsü ile örtmektedir.

Oysa olup bitene yakından baktığımızda tablonun iktidarın tarif ettiği gibi pembe örtülerle örtülemeyecek kadar büyük olduğu gibi; bu iktidar ve arkasındaki sermayenin uygulamalarına karşı tepki de belki birbirinden bağımsız olduğu için çıplak gözle yeteri kadar görülmese de giderek yaygınlaşan, yaygınlaşacağının alametleri çoğalan bir sürece işaret etmektedir.

Kaldı ki bu makale içinde sunduğumuz son bir hafta içindeki eylemler bile emek cephesinden yükselen tepkinin hızla yaygınlaştığını gösteriyor.

Son haftalarda emek mücadelesi cephesinde, önümüzdeki döneme ışık tutan üç önemli kazanıma tanık olduk.

Bu kazanımlar Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Polonez işçilerinin kazanımıydı.

Sürekli okurlarımız her üç mücadeleyi de gazetemizden günü gününe izlediler. Ama biz yine de olanları kısaca özetleyelim.

Hitachi Energy ve Schneider Elektrik fabrikalarındaki sözleşme MESS’le Birleşik Metal-İş arasında 9 Ağustos’da başlayan beş işletmeyi kapsayan fabrikalardaki görüşmenin bir parçasıydı.

Görüşmelerde sonuç alınamaması üzerine 5 işletmeye bağlı 9 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan grev kararı alındı.

Ancak grev, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle yasaklandı. İşçiler ve sendikaları Birleşik Metal-İş yasağı tanımayarak grevlerine kararlılıkla devam etti.

Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Hitachi Energy’de 4 Aralık’ta başlatılan ve yasağa rağmen devam eden grev 24 Aralık’ta kazanımla........

© Evrensel