menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni krizler her an patlayabilir

66 8
04.04.2025

Suriye’de gidişata dair belirsizlik gün gün büyüyor. Belirsizlik büyüdükçe korku ve tedirginlik de büyüyor. Bir taraftan ülke içindeki farklı etnik ve dini kesimler ile Şam’daki geçici yönetim arasındaki mesafe açılırken diğer taraftan Suriye, Türkiye ve İsrail arasında bir kapışmanın sahnesine dönüşüyor yavaş yavaş. Esad yönetiminin devrilmesinin üzerinden neredeyse 4 ay geçti. Suriye’de hâlâ bir devlet kurulmadı, devletin kurulması için yürütülmesi gereken girişimler de yok denecek seviyede. Suriye’de sorun çok ancak 8 Aralık’tan bu yana çözüme kavuştu denebilecek herhangi bir gelişme bulmak çok zor. Suriye’deki durumu anlamak için önce içeriden yani halkın günlük hayatından başlayarak Suriye sahasındaki bölgesel mücadeleye kadar birçok duruma birlikte bakmak gerekiyor.

Halk açısından aslında aylardır dile getirilen taleplerin aynı olduğu söylenebilir. İnsanlar can güvenliklerinin sağlanmasını ve ekonomi çarkının en kısa sürede dönmesini istiyor. Ancak bu taleplerde ilerleme, düzelme bir yana durumun giderek kötüleştiği açık. İnsanlar Suriye sahasındaki çok sayıda radikal ve yabancı cihatçının yanı sıra siyasi hedefi/vizyonu olmayan binlerce silahlı insanın güvenlik sorunu yaratacağını aylardır söylüyordu ki, 6-7 Mart’ta çoğunluğu Alevilerden çok sayıda sivilin katledildiği saldırılarla bu tedirginliğin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Bu süreçte Şam’daki geçiş dönemi yönetiminin bu grupları kontrol edemediği hatta söz geçiremediği de ayan beyan anlaşılmıştı. Katliamlardan sonra bu silahlı gruplara yönelik herhangi bir soruşturma ya da cezalandırma girişiminin olmaması bu grupları cesaretlendirirken halkın korkusunu daha da büyüttü. Açıkçası katliamların faillerine ilişkin herhangi bir adım atılacağına dair kimsenin inancı yok. Böylesi bir hamlenin geçici yönetim içinde de husumetlere ve hizipleşmelere neden olabileceği ve Eş Şara yönetiminin elinde yaklaşık 20 bin kişilik silahlı gücün bölünmesine varacak sorunlara sebep olabileceği yönünde yaygın bir görüş var. Elbette bu durum, yani iyice cesaretlenen silahlı yapıların azınlıklar başta olmak üzere laik ve ılımlı Sünniler de dahil halkı çeşitli şekillerde sindirmeye yönelik saldırıları sürüyor. Suriye’de keyfi tutuklamalar, infazlar, insanların bilinmeyen yerlere götürülüp........

© Evrensel