menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye’de Kürtler federasyon kurabilir mi?

60 23
17.04.2025

Geçtiğimiz günlerde Reuters Suriyeli Kürt bir siyasetçiye dayandırdığı haberinde Suriye’deki Kürtlerin öncülüğünde kurulan öz yönetimin nisan ayı içinde federasyon ilan edebileceğini öne sürmüştü. Haberde bu iddiayı öne süren Kürt siyasetçinin ismi, federasyon ilan tarihi ya da bahsedilen federasyona ilişkin detaylara yer verilmedi.

Türkiye Suriye’de Kürtlerin öncülüğünde kurulan öz yönetimi ve ona bağlı silahlı güç olan Suriye Demokratik Güçleri’ni PKK’nın Suriye uzantıları olarak nitelendiriyor ve SDG’den YPG-PKK olarak bahsediyordu. Ancak federasyon ilanına dair tartışmalar devam ederken Savunma Bakanı Yaşar Güler’in kuvvet komutanları ile yaptığı bir toplantıda YPG/PKK yerine SDG ifadesini kullanması elbette oldukça dikkat çekti. Aslında Güler’in toplantının kamuoyu ile paylaşılan kısmında yaptığı konuşma da dikkat çekiciydi. Güler SDG ile Şam’daki geçici yönetim arasında Halep’ten SDG’nin çekilmesini öngören anlaşmaya değiniyor ve altını çizerek ‘Gözümüz üzerinizde’ dese de bu anlaşmanın Türkiye tarafından olumlu karşılandığını belirtiyordu.

Hatırlanacak olursa 6-7 Mart’ta Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye ve Tartus kentlerinde çok sayıda sivil mezheplerinden dolayı katledilmişti. Bu katliamın ardından güvenlik açısından yetersizliği somut olarak ortaya çıkan Şam’daki geçici yönetim sahadaki radikal, yabancı ve kontrol altına hâlâ alamadığı silahlı gruplara karşı cephesini güçlendirmek için SDG Komutanı Mazlum Abdi ile bir anlaşma imzalamıştı. 8 maddelik anlaşma sınır kapılarından petrol sahalarına, SDG’nin durumundan öz yönetimin bekasına birçok konuyu kapsasa da bütün bu alt başlıklara ilişkin süreci kurulacak olan komitelerin belirleyeceği kaydedilmişti. Taraflar arasında alelacele bir anlaşma yapılmasının tek sebebi güvenlik kaygısıydı ancak anlaşmanın başarısı da büyük ölçüde Türkiye’nin tavrına bağlıydı ki hâlâ da öyle. Türkiye, çok rahatsız olsa da Şara ile Abdi’nin aynı masaya oturup imza attığı anlaşmaya engel olmadı. Sonuçta sahildeki katliamlar çok yeniydi ve Türkiye’nin anlaşmayı engellemeye yönelik çabaları tepki çekebilirdi ancak anlaşmadan kısa bir süre Türkiye Fidan, Güler ve Kalın’dan oluşan bir heyetle Şam’a SDG ile yapılan anlaşma konusunda net tavrını göstermiş oldu. Velhasıl o günden bugüne o anlaşmaya ilişkin somut bir gelişme de olmadı, süreci şekillendirecek komiteler bile kurulamadı.

Peki ne oldu da Kürtler ‘federasyon ilanına’ dair tartışma başlatırken Türkiye Savunma Bakanı Güler SDG’ye SDG dedi? Ya da soruyu şöyle soralım; Kürtler Irak’taki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi benzeri bir federatif yapıya doğru mu gidiyor?

Suriye’deki öz yönetime ve SDG’ye ve hatta Şam’daki geçici yönetime dair sürecin durumunu da bekasını da........

© Evrensel