menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Batı Şeria ve Barrack’ın twistleri!

109 6
thursday

Amerika’nın Ankara Büyükelçisi ve Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye konusunda bir kez daha dümen kırdı ve Ankara’yı hiç mutlu etmeyecek bir açıklama yaptı. Kısa süre öncesine kadar “Suriye’de güçlü merkezi yönetim, tek bayrak, tek lider...” şeklinde iddialı çıkışlar yapan Barrack’a göre, Suriye’de gücün merkezde toplandığı yönetim biçimi yerine federalizm değil ama ona benzer ve toplumun bütün kesimlerinin onaylayabileceği bir sistem uygulanmalı. Barrack’a göre bu sistemin İslamcılık tehdidini de bertaraf etmesi gerekiyor. Barrack bununla da yetinmedi, YPG ile PKK’nın, PKK ile SDG’nin aynı şey olmadığını da söyledi ve SDG’nin Amerika’nın yerel müttefiki olduğuna dair söylemlere geri dönüş sinyali verdi.

Barrack bir kez daha dümen kırmazsa son açıklamalarından anladıklarımız şunlar;

-Amerika’nın Suriye politikası hâlâ netleşmemiş durumda ancak Barrack’ın sahada temsil ettiği Trump’ın ofisi ile Pentagon ile güvenlik kurumları arasındaki makas geçtiğimiz günlere göre biraz daha kapanmış gibi görünüyor.

-Trump’ın ofisi sahadaki zorlayıcı şartları görmezden gelmeyi tercih ederken daha uzun vadeli hesap yapan, hesabına İran-İsrail gerilimi ve yeni bir savaş gibi ihtimalleri de katan Pentagon daha etkili gibi duruyor.

-Barrack kısaca ademimerkeziyetçi bir sistemden bahsediyor. Aslında Barrack’ın Türkiye’nin “YPG-PKK-SDG, hepsi aynı şey” söylemine dair çıkışları sahadaki duruma uygun. Nihayetinde SDG’nin çekirdeğini YPG oluştursa da, YPG’nin eğitimini zamanında PKK vermiş olsa da SDG uzun süredir bir Kürt-Arap ittifakı ve eğitiminden silahına her şeyi ABD sağlıyor. PKK ile SDG’nin yapısı da hedefleri de birbirinden oldukça farklı. SDG ve öz yönetim içindeki Arap aşiretlerine PKK’nın ideolojisini anlatmaları da Türkiye’ye karşı hareket etmelerini sağlamaları da mümkün değil. Arap aşiretlerinde, Öcalan’dan PKK’nın ortaya çıkışına, Türkiye’nin Kürt meselesinden 40 küsur yıldır devam eden TSK-PKK savaşına kadar bu kanlı sürecin bir karşılığı yok! SDG de öz yönetim de bulundukları yerleri elde tutmak, kazanımları korumak ve giderek derinleşen katliam korkusu gibi sebeplerle ittifak halinde oldukları Arap aşiretlerini, Süryanileri, Hristiyanları, Ezidileri, Türkmenleri, Ermenileri ittifak içinde tutmak zorunda. Arap ittifakı olmadan SDG’nin Haseke’yi, Rakka’yı, Deir Ez Zor’u tutması mümkün değil.

-Suriye’de ademimerkeziyetçi sistemin uygulanması demek Amerika, Türkiye, İsrail, Fransa, Suudi Arabistan ve şimdilik perde gerisinde duran birçok ülkenin dahil olacağı bir süreç demek. Bu da Ankara’nın........

© Evrensel