menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Grev yasağı ‘siyasi’ bir operasyondur

42 1
01.08.2025

31 Temmuz 2025 Perşembe tarihli Resmî Gazetede tek cümleyle kestirip attı:

“Ekli listede belirtilen işyerlerinde Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınmış olan grev kararının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”

Erdoğan, T. Maden-İş Sendikasının 1 Ağustos’ta başlatacağını duyurduğu grevi bu tek cümleyle yasakladı. Metinde erteleme sözcüğünün kullanılması kimseyi yanıltmasın demeye gerek var mı? Grevi yasaklanan işçiler başta olmak üzere, şu tek cümleyi okuyan, duyan herkes bunun açık bir yasak, ‘milli güvenlik’ gerekçesinin de itibarsız bir demagoji olduğunu biliyor. Nitekim bu Cumhurbaşkanı kararı, AKP-Erdoğan iktidarıyla geçen 22 yılda ilan edilen 22. grev yasağını duyuruyor.

Maden işçilerinin grevine getirilen yasak politik nitelikte bir karardır ve geri püskürtülebilmesi açısından da bu niteliğinin vurgulanmasında, bunun, başta kamu işçileri olmak üzere işçi sınıfının en geniş kesimlerine anlatılmasında yarar vardır.

Öncelikle söylemeli ki bu yasak yalnızca 1 Ağustos günü greve çıkması beklenen Eti Maden işçilerine yönelik değil. O tek cümle, 7 ayı aşan bir oyalamanın ardından sefil ücret artışlarına boyun eğmeye zorlanan 600 bin kamu işçisinin tümüne çekilmiş bir kılıçtır. Sendikal bürokrasinin açık işbirlikçi tutumuna rağmen, pek çok kamu iş kolunda, kendiliğinden, dağınık ve yer yer umutsuz bir mahiyette de olsa yaygın şekilde görülen öfke kımıltılarını dahi ezmeyi amaçlamaktadır. Emekçilerin potansiyel hareketi karşısında, sınıfın içindeki işbirlikçi uzantılarının cansiperane faaliyetine bel bağlamayan; bu işbirlikçi zevatın oyalama, uyutma faaliyetini, kendi sınıfının hukuki ve fiziki şiddet araçlarıyla tamamlayan bir........

© Evrensel