“Rusya’da Lenin önderliğinde gerçekleşen Ekim Devrimi sonrasında Bolşevikler Çarlık Rusyası’nın yerine halk iktidarını kurmaya başladıklarında ilk işlerinden biri de toprak ağalığı sistemine karşı kolhozları inşa ederek yoksul köylülere daha iyi yaşam koşulları sağlamaya çalışmak olmuştu. Bu devrimci değişime karşı doğrudan veya dolaylı olarak toprak ağaları ve kulakların birçoğu çıkarları gereği karşı çıkıyorlardı. Ve bunlardan bir kısmı da Bolşevik devrime karşı isyan ediyorlardı. Bolşeviklere karşı isyan edenlerden biri de bizim babamızdı.”Yenilgi kaçınılmaz olunca babaları 1930’larda Türkiye’ye sığınır. Ondan sonrası ise Bolşeviklere karşı savaşan babanın, Bolşeviklerle aynı idealler için savaşan oğullarının hikayesidir.

Yukarıdaki satırların sahibi Mustafa Yıldırımtürk, liseyi bitirene kadar ailesiyle Kars’ta yaşar ve ağabeyi Yavuz Yıldırımtürk’ün etkisiyle otaokul yıllarında devrimci düşüncelerle tanışır. Yoldaşları arasında ‘Azeri’ diye anılan Yıldırımtürk, Kor Kitap’tan ‘İzler, Fırtınalı Yıllardan Anılar 1970-1990’ adıyla çıkan anılarını kaleme alması için kendisine öneriler yapılmaya başlandığında yaşadıklarının belleğinde demlenmesi için önce kendisine zaman tanımış.Örgütlü mücadeleye atıldığı yıllarla birlikte hep bir kolektifin parçası olmuş, Türkiye’nin 13 farklı cezaevinde 12 yıldan fazla tutuklu kalmış ve gözü pek bir mücadele sürecine cezaevi firarı dahil pek çok şey........

© Evrensel