Mahkeme, Emniyetten ‘suç’ delili mi istiyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Halkların Demokratik Kongresine (HDK) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 60 kişi için 18 Şubat günü sabaha karşı 10 ilde operasyonlar düzenlenmiş ve gözaltına alınanlardan 30’u tutuklanırken, 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verilmiş ve 7 kişi adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmıştı.
Tutuklananlar içinden değişen aralıklarla tahliye edilenler olduğu gibi, hâlâ tutuklu olanlar da var. HDK soruşturması, İBB soruşturmasıyla akraba bir karakter taşıyor. Aynı ya da yakın masalarda mesai yapılarak oluşturulan bu davalar, bir ürünün bir bant sisteminde her aşamada bir parçası tamamlanarak oluşturulmasını andırıyor. O nedenle aralarında epey benzerlikler görüyoruz.
İktidarın, İstanbul Üniversitesinde İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettirmeyi başarmasından bir ay önce HDK soruşturması gerçekleşmişti.
Onlardan da önce, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in ‘kent uzlaşısı’ formülü ile seçilmiş olmasından hareketle, iktidar medyası tarafından hedefe konulması önemli bir gerçeği masanın üzerine koyuyordu. Seçimler öncesinde muhalefeti bölme hedefinde başarılı olamayan iktidar, son yerel seçimlerden büyük bir hüsranla çıkınca, bu kez, bölemediği muhalefete karşı son çare olarak yargıyı kullanma yoluna gitti. DEM Parti’nin kazandığı belediyelere üçüncü kez kayyım atanması için düğmeye basılırken, onu CHP’ye yönelik........
© Evrensel
