menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İktidarın ‘süreç menzili’ ve muhalefet

25 10
03.03.2025

Abdullah Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısını içeren mesajına dair Evrensel’deki ilk yazıda, metnin kritik noktalarıyla kendimizi sınırlamış ve açıklamanın yapıldığı salona ilişkin gözleme yer vermemiştik.

Taksim’de bir otelde yapılan açıklama, farklı kesimlerden 300'ü aşkın gazeteciyi bir araya getirmişti. Erdoğan’ın basın toplantısı için akreditasyon izni alamayacak gazetecilerle, iktidar medyasının hedef göstererek ceza alıp hapis yatması için uğraştığı gazeteciler aynı açıklamayı izliyordu. SETA’nın ‘uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye uzantıları’ başlıklı raporuyla fişlediği kurumlardan meslektaşlarımız da salondaydı. Deyim yerindeyse, Türkiye’nin en ünlü, en popüler siyasi rehinesi, kolay kolay yan yana gelmeyecek genişlikteki bir gazeteci temsilini bir araya getirmişti.

Açıklamaya 1 saat kala, salonda Kürt siyasi hareketinin temsilcilerinden, ‘Nasıl olacak?​’ diye sorup, tebessümle ‘İyi olacak’ yanıtını aldıklarım oldu. Ama, açıklamanın ardından durgun bir yüz ifadesiyle salondan ayrılanlara da denk geldim.

Yeniden metne dönerek devam edelim. Bu çağrıya giden süreci, Ortadoğu’daki dinamiklerin çok hızlı değişimi tetiklediği için, Suriye’nin kuzeyine yönelik bir çağrının metinde yer alıp almayacağı en çok merak edilenler arasındaydı. Öcalan’ın, ‘Tüm gruplar silah bırakmalı’ dese de Suriye düzlemini doğrudan anmaması dikkat çekiciydi. Ancak,........

© Evrensel