menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uzakta bir diyarda öfkeli gençler siyaseti ateşe verdi

24 13
16.09.2025

Ana muhalefet partisi binasının kuşatıldığı, on binlerin meydanlara toplandığı şu günlerde bize hem coğrafi hem tarihsel olarak çok uzak, sadece dağcıların ve Budizm’e merak salmış üst-orta sınıfların ziyaret edebildiği “bir masal ülkesinde”, Nepal’de, halk siyasetçilere öfkesinden meclis binasını yaktı.

Türkiye’de ilk tepkiler, ‘Yakarsa dünyayı garipler yakar’ duygudaşlığıyla Nepal’daki göstericileri desteklemek oldu. Hatta, çoğunluğunu öğrencilerin ve yeni mezunların oluşturduğu protestocuların başbakanı istifaya zorlaması, aynısı Türkiye’de niye yaşanamıyor diye örnek gösterildi. Bu olumlu kanaat birkaç gün içerisinde, ‘Meğerse Soros’un, CIA’nın işiymiş’ diye, en azından (Başka konularda ortaklaşamayacak siyasi çizgilerde olan) bazı kesimlerde geri çekildi. Devrilen hükümet Çin yanlısı olmasına rağmen, yerine gelen geçici başbakanı bizzat Çin hemen tanıyıp resmi ilişki kurduğuna göre gösteriler ne kadar Soroscu tartışılır, ama Nepal’daki siyasi durum, bölgesel ve küresel dengeler bağlamında incelenirse elbette daha iyi anlaşılır.

Bölgeyi bilenlerin Nepal’den ilk haberler gelmeye başladığında ilk kurduğu ilişki, geçen sene Bangladeş ve öncesinde Sri Lanka’da yaşanan protestolar ve hükümet değişiklikleriydi. Bunların hepsi Çin’e yakın hükümetleri olan Güneydoğu Asya ülkeleri. Dolayısıyla, niye Güneydoğu Asya, niye şimdi, diye sormak elbette gerekli.

Bu sorunun birkaç yanıtı olabilir. Biri ve en kolayı, Çin’le ekonomik hegemonya mücadelesi içinde olan ABD’nin bölgedeki diğer süper güç ve Çin’in ezeli rakibi Hindistan aracılığıyla bu ülkelerdeki muhalefeti destekliyor olması. Gerçekten de örneğin Nepal’de göstericilerin bir kısmı sol eğilimli değil ve hatta, 2008’de kaldırılan monarşinin geri getirilmesini talep ediyorlar. Bu monarşist gruplar Hindistan’daki aşırı Hindutva milliyetçileri tarafından açıktan destekleniyor. Yeni seçilen geçici başbakan da Hindistan eğitimli, o yüzden Hindistan’ın etkisinin artabileceği söyleniyor ama geçici başbakanın kendi aile tarihçesi monarşiye karşı mücadele etmekle geçmiş, o yüzden en azından o cephede bir sorun yok. Zaten, eğer ilerleyen zamanlarda federal cumhuriyeti güvence altına alan 2015 anayasasının değiştirilmesi gündeme gelirse solda örgütlü kesimler buna karşı

© Evrensel