menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zorlanarak, zorbalanarak yazmak

46 57
22.02.2025

“Zulmün artsın ki tez zeval bulasın” sözünü Yaşar Kemal’e hürmetlerim bir yana dursun, çok edilgen buluyorum.

Anadolu’dan aktarılmış bu söylem tam da ahvalimizin açıklaması, bekliyoruz ki zeval buldurulsun, gitsin zeval zalimi kendi bulsun. Bir nevi artan zulme sabır telakkisi.

“Artsın, artsın, elleme artsın, birazdan taşar altını söndürür zaten.”

O sürede ölen öldüğüyle kalıyor.

Geçen hafta akran şiddetinde pırıl pırıl bir çocuk kaybettik 15’i göremeden, bu hafta 82 yaşında bir hayvansever kadını. Zalimliğin zulüm bulması gerekenden çok daha öte bir çıtada, biri bıçaklanıp yaralıyken tekmelendi, diğeri yandı evinde hayvanlarıyla. Dehşet veren bir kötülük kol geziyor.

Etkin soruşturma talebini kime yapacağız bilmiyoruz, Narin davasının hali ortada. Biz gerçeğe ve adalete en son ne zaman ulaştık sahi?

Bir sabah uyandık ki terzisinden ressamına, senaristinden akademisyenine, gazeteciden çevrecisine sabah operasyonu.

Sendikacılar tutuklanıyor, TÜSİAD temsilcilerinin koluna polis girmiş, ekranlarda “Yeni Türkiye’de herkes haddini bilecek” yazıyor.

Kimler hariç sayılmamış ancak tahmin ediliyor.

Her hafta neleri, kimleri kaybettik saymak ağrıma gidiyor.

Ekranlarda en çok tartışma programları dönüyor. Her gün her saat bıkmadan tespitler ve açıklamalar: Hukuksuzluğun izahı, kabul edilemezliği, kınamalar, çelişkilerin ortaya serilişi, rantın ifşası ve döngü.

Bilmiyorum halkın ne kadar fakirleştiğini bir daha bir daha duymaya ihtiyacı var mı? Kanalını seçebilen halk onun da farkındadır herhalde.

Halkın neyi duymaya ihtiyacı var sorusu pek sorulmuyor, konuşulmuyor da.

Her şey yasak olduğu için “Otoriter rejimle nasıl baş edilir?​” üzerine pek kafa yorulamıyor.

“Sermayenin koluna dahi polis girmişken kim nasıl baş etsin?​” diyen de bol bulunuyor.

Herkes elindeki alanı, en iyi bildiği şekilde kullanıyor. En iyi bildiğimiz şeyi elimizden almayı en iyi iktidar biliyor. Konuşanı al, her kesimden göz önünde olanı al, aykırı gideni al, sivil toplumcuyu al, ağzı laf yapanı al, işçiyi örgütleyeni al, özgür kadın figürünü al, çocuklu çocuksuz ayırt etmeden al, LGBTİ ise hemen al, hasta yaşlı fark etmez al, her meslekten sembolik isimleri al, itibarından rahatsız olduklarımızı al, o alanları al, meydanları al, kanalları al, gazeteleri al, platformları, inisiyatifleri, dernekleri al. Meclise de fezlekeleri sal.

Her geçen gün azalan sayıda insanla orada burada basın açıklaması yapalım biz de. “Yalnız değildir” diyelim etrafımız polislerden kalkanlardan halkalarla sarılmışken ve dışarıdan hiç kimse sesimizi duyamadan.

Sloganlarımız bizi bile ikna edemeden,........

© Evrensel