Sonuna kadar
Ülke tarihsel bir dönemeçten geçiyor. Gericilik ve faşizmin güçleriyle, demokrasi ve özgürlüğü savunanların güçleri karşı karşıya geliyor. Bu mücadele bir süre için ve geçici olarak karanlığın mı, yoksa sürekli ve egemen olacak aydınlığın mı baskın çıkacağını kararlaştıracak bir nitelik taşıyor. Ama şurası bir gerçek ki, gençliğin özlem ve istekleri, işçi ve emekçi halkın iktidarın politik ve ekonomik uygulamalarına karşı derinlerde biriktirdiği öfke ve mücadele isteği kendini açığa vurmaya başladı. Halkın gücü coşkun bir sel gibi akmaya başladı. Bunu hangi barikat, hangi tehdit, hangi yasaklama durdurabilir. Yasakların bir bir çöpe atıldığı, bu kararları alanların cebine doldurulduğu bir süreç yaşanıyor. Şu tespiti yapmak yanlış olmayacaktır: Cumhuriyet tarihinde ilk kez halk tarafından demokrasi ve özgürlük isteği ile bu kadar yaygın, sürekli ve kararlı bir mücadele sergilenmektedir. Üstelik gücü ve kararlılığı tehdit ve baskılara karşı her geçen gün artmakta ve büyümektedir.
Bu yazı yazılmaya başladığında İmamoğlu tutuklanma talebi ile mahkemeye sevk edilmişti. Öyle anlaşılıyor ki, savcılık anti-demokratik ve faşist uygulamalara karşı sokağa, meydanlara çıkan yüzbinlerin sesini yeteri kadar güçlü bulmamış. Demek ki vicdanlarında ve kulaklarında ciddi bir bozukluk, gözlerinde bir görme problemi........
© Evrensel
