menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki haber, demokrasi ve işçi sınıfı

14 17
12.12.2025

Son günlerde gazetemizde yayımlanan iki haber oldukça dikkat çekiciydi. Bunlarda birinde şöyle deniliyordu: “Ülkedeki demokrasi gibi fabrika da. Nasıl hükümeti eleştirirsen, rakip olursan cezaevine girme riskin var, fabrikada da şikayet edemezsin, sendikacılara laf söyleyemezsin.” (Bir BEKO işçisi). “Sözleşme sürecinde işten atma tehdidinin büyüdüğünü, kamera ve denetim baskısının arttığını belirten işçiler, ‘Ekonomi, hükümet, sözleşme demek bile yasak’ diyerek fabrikadaki korku iklimini anlattı.” (RENO’da olanları aktaran bir işçi anlatımı.) Kuşkusuz gazetemize bu konuları işleyen pek çok işçi mektubu geliyor ve bu tür anlatımları çoğaltmak olanaklı. Ama fabrikadaki durumla, ülkenin demokrasi durumunun benzerliğini çarpıcı bir biçimde vurgulayan benzetme, bugün ülkenin yaşadığı politik sürecin sınıf bilinçli bir işçinin bilincine nasıl yansıdığını özlü bir biçimde özetliyor.

Bazı vurguları yeniden belirginleştirecek olursak: Bugün ülkede süren bir demokrasi mücadelesi var. Bu mücadele demokratik hak ve özgürlükleri kazanmayı, var olan kısıtlı hakları koruma ve geliştirmeyi, ülkeyi genel olarak demokratikleştirmeyi, faşist tırmanışın önünü kesmeyi ve onu püskürtmeyi, demokratik bir düzen kurmayı amaçlıyor. Kuşkusuz bu mücadeleye katılan her kesim aynı programa sahip değil. Demokratik hak ve özgürlükleri, demokrasiyi kazanma mücadelesi, farklı sınıf ve tabakalardan tüm emekçi halkı yakından ilgilendiriyor çünkü onların günlük yaşamları doğrudan doğruya bu iktidarın ve büyük sermayenin politik ve ekonomik programlarından etkileniyor; alınan her karar işçininin, emekçinin ekmeğini biraz........

© Evrensel