Fesih, sebep ve sonuç
Bu ülkenin halkı “sebep ve sonuç” üzerine mevcut iktidarın başı sayesinde epeyce bir birikime sahiptir. “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur, Nas var sana bana ne oluyor” diyen Erdoğan, zaten var olan ekonomik çöküntüyü hızlandıran ve yaygınlaştıran bir süreci tetiklemişti. Sonrasını hep birlikte yaşayıp, görüyoruz.
Erdoğan’ın sözleri sebep sonuç ilişkisinin tersinden kurulmasına bir örnektir. Ama bu ülkede bu ilişkiyi doğru kuran ve kullanan insan sayısı da oldukça fazladır. Bunun son örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık. Diyarbakır’da A Haber muhabirine, onun PKK’nın feshine ilişkin sorusunu yanıtlarken konuşan bir Kürt vatandaş “PKK sebep değil, sonuçtur, yasalara dayalı eşitlik istiyoruz” diyordu. Sebep sonuç ilişkisi burada yerli yerine oturduğu gibi, geleceğe uzanan yolun da pusulasına işaret edilmiştir. Diğer taraftan bu cümleler Kürt Sorunu hakkında tüm tarihin de bir özeti gibidir.
PKK Kongresi’nden sabırsızlıkla beklenen açıklama geldikten sonra, bunun üzerine epeyce bir değerlendirme yapıldı. Gazetemizde de gerek köşe yazılarında gerekse de haber ve röportajlarda bu konu yeterince işlendi ve işleniyor. Bu nedenle burada tekrar bir değerlendirmeye girilmeyecek. Ama bu açıklama üzerine çeşitli çevrelerden gelen “eleştiri ve yorumların” üzerinde kısaca durmak gerekiyor. Özellikle kendilerine “ulusalcı ve cumhuriyetçi” diyen bir kısım çevre PKK Kongresi’ndeki Lozan ve soykırım değerlendirmelerine dillerini dolamış durumdalar. Hep birlikte koro halinde ülkenin “kuruluş tapusuna” ve tarihine saldırı olduğunu ileri sürüp, gelişmeleri mahkûm etmeye soyunuyorlar. Bunları yaparken “barışı ne kadar savunduklarını” yazmayı da ihmal etmiyorlar. Bir parti kendi mücadele gerekçesini ve amaçlarını -içeriğinin doğruluğu, yanlışlığı bir yana- kendisi........
© Evrensel
