1 Mayıs ve bazı hatırlatmalar
Uluslararası işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a halk kitlelerinin yeni bir mücadele dönemine uyandığı bir zaman diliminde gidiliyor. Emekçi yığınların ve gençliğin yoksullukla, yoksunlukla, politik ve sosyal baskılarla yıllardır içinde biriktirdiği öfkenin taştığı bir dönemden geçiyoruz. Tek adam iktidarının onca tehdidine, yasaklamalarına, şiddetine rağmen kitleler sokakları ve alanları doldurdu, sınırlı da olsa politik taleplerini dile getirdi. İşçi sınıfı bu gösterilere sınıf olarak katılamasa, damgasını vuramasa da işçi bireyler olarak ve sınırlı bir şekilde bu eylemlere katıldı, onların hareketinden kendisi için dersler çıkarmaya çalıştı. Hareket CHP’nin seçim kampanyası sınırlarına doğru çekilmiş olsa da liseli gençlik gibi yeni kesimleri de içine alarak güç topluyor, daha ileri atılımlarının işaretlerini veriyor.
Sayılı günlerin kaldığı önümüzdeki 1 Mayıs’ta, işçi sınıfına, sınıf olarak kendini gösterme, politik ve ekonomik taleplerini tüm toplama gösterme fırsatı sunuyor. Üstelik sadece bu değil, diğer emekçi tabakaların, halk kitlelerinin acil ekonomik ve politik taleplerini de dile getirme, bu vesileyle tüm topluma sadece kendi dar ekonomik çıkarları ile sınırlı davranmadığını kanıtlama fırsatı da sunuyor. Bunun zorunlu olup olmadığını tartışmak ise gereksiz olacaktır. Gereksiz olacaktır çünkü işçi sınıfı tüm emekçi sınıflara ve halka önderlik edecekse böyle davranmak zorundadır. Son bir yılda işçi sınıfının fabrika ve iş yerlerindeki mücadelesi mevzi ama kararlı bir çizgi izledi. Metal işçileri grev yasağını tanımadı, Antep’te........
© Evrensel
