Yeni mücadele zemini ve ‘işçilerin yasası’
İş hukuku dinamik bir hukuk dalıdır. İşçilerin ve yasalardaki adıyla işverenlerin yani patronların bireysel ve kolektif hak ve yükümlülüklerini, işin yürütümünü düzenler. Öznesi doğrudan işçiler ve kapitalistler olduğu için sınıf mücadelelerinden hem etkilenir hem de bu mücadeleyi etkiler. İşçi sınıfı, mücadele ile elde ettiği kazanımları yasal güvenceye kavuşturduğunda, daha ileri mücadele zeminini elde etme imkanına kavuşur. Bu nedenle işçilerin haklarını genişletecek yasal değişiklikler, bu yöndeki mücadeleler ve girişimler kıymetlidir.
Bir süredir ülkenin dört bir yanında işçilerin, sendikaların özne olduğu “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası yürütüldü ve sonucunda yasa taslağı hazırlandı. Kampanyanın çağrıcısı olan Emek Partisi tarafından hazırlanarak diğer muhalefet partilerine sunulan yasa teklifinin son hali oluştu. Teklif EMEP’in yanı sıra CHP, DEM Parti, İyi Parti ve TİP’in mutabakatıyla 15-16 Haziran direnişinin yıl dönümünde, 16 Haziran günü Meclise sunulacak.
Yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte 24 maddeden oluşan teklif, işçilerin acil ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmış. Yasa taslağı ile iş güvencesinin sağlanması, zorunlu arabuluculuğun kaldırılması, işçilik alacaklarının tahsili için daha güvenceli bir sistemin kurulması, sendikal örgütlenme imkanının ve grev hakkının geliştirilmesini amaçlamış durumda.
Taslağın yasalaşması halinde iş davaları açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu kaldırılacak. Böylece işçilerin mevcut haklarını ortadan kaldıran uygulamadan geri dönülmüş olacak.
Taslakla İş Kanunu’nun 18, 19, 20 ve 21’inci maddeleri değiştirilerek iş güvencesi sağlanmaya çalışılmış durumda. Değişiklik önerileriyle 30 işçi ve altı aylık kıdem şartı kaldırılırken, deneme süresini tamamlayan her işçinin iş güvencesi kapsamına alınması sağlanıyor. Geçerli sebep soyut bir kavram olmaktan çıkartılıyor ve daraltılıyor. Kanuna, iş yerinde veya iş yeri dışında sendikal faaliyetler veya çalışma yaşamından kaynaklanan menfaatler kapsamında eylem ve gösterilere katılmanın fesih nedeni olamayacağına ilişkin bir düzenleme ekleniyor. 25/II’nci madde de yazılı fesih ve savunma alma zorunluluğu kapsamına dahil ediliyor.
Taslağa göre, iş sözleşmesinin işletmesel kararla feshedilmesi için teminatla güçlendirilmiş ön izin prosedürü uygulanacak. İşveren işletmesel karara dayanan fesihlerde iş mahkemesine başvurarak işçilerin hak ve alacaklarını teminat olarak yatırmak koşuluyla fesih için ön izin almak zorunda.
Yasa taslağı ile işverenlere iş yerinde işçilerin eşit temsil edileceği bir disiplin kurulu kurma yükümlülüğü getiriliyor. Taslak yasalaşırsa, işçinin iş sözleşmesinin feshi........
© Evrensel
