menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Grev kırıcılığı ve mevzuat

16 0
20.10.2024

Adeta sendikal örgütlenmeyi imkansız hale getirmek için yapılmış olan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ndaki tüm engelleri aşabilen işçilerin amacı ekonomik ve sosyal haklarını kazandırdıkları ve geliştirdikleri bir toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalamaktır. Ancak mevcut mevzuat, bu konuda da ciddi engeller içermektedir.

Her şeyden önce yetki itirazı engelini aşmak gerekmektedir. Bu engel aşıldığında da işçileri yeni engeller ve zorluklar beklemektedir. Toplu pazarlık süresince işçilerin patronlarını taleplerini karşılamaya zorlayacağı herhangi bir imkan bulunmamaktadır. Örneğin birçok ülkede bulunan uyarı grevi, mevzuatımızda yer almamaktadır. Mücadeleci sendikalar kısa süreli fiili iş durdurmalarla TİS talepleri konusundaki kararlılıklarını gösterebilmektedir.

Grev, hukuki bağlamda bir iş mücadelesi aracı olup, işçilerin isteklerini elde etmek için iş görmeme niyetlerini açıkladığı, topluca ve bir karara uyarak işi bırakmaları olarak tanımlanabilir. Ancak uyarı grevi, dayanışma grevi ve hak grevi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ILO normlarına uygun olmasına rağmen, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre kanun dışı grev sayılmaktadır.

Ayrıca grev yasağı olan işler de vardır. Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi ve petrokimya işlerinde; Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen iş yerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve hastanelerde grev yapılamaz. Bu işler dışındaki grevleri de cumhurbaşkanının yasaklama yetkisi olduğunu ve sık sık grevlerin yasaklandığını da hatırlatmakla yetinelim.

6356 sayılı Kanun’un sisteminde grev hakkı, toplu........

© Evrensel


Get it on Google Play