menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye’deki kaos, katliam ve antlaşma

21 27
13.03.2025

HTŞ’nin Şam’da iktidar mevzilerine yerleşmesini devrim olarak nitelendirenler her ne kadar istikrar üzerine laflar etseler de bu ülke ve bölge kaos ve katliamlara sahne olmaya devam ediyor. Suriye’de kaybedenler ve kazananlar oldu. Ancak güç çatışması devam ediyor ve yeni olaylar, yeni çatışmalar şaşırtıcı olmayacaktır. Nitekim Alevilere yönelik katliamlarla Colani-Abdi antlaşması, aynı dönemin iki farklı gelişmesi olabildi. Suriye’deki gelişmelerin tarafları çünkü yenileni-yenenleriyle aktif olmaya devam ediyorlar.

Erdoğan iktidarı 2011’den itibaren bölgedeki gelişmelerin en aktif güçlerinden biri oldu. ABD-Rusya rekabetinden de yararlanarak bölgedeki etkisini artırmaya girişti. Suriye “iç savaşı”na açıkça taraf oldu. Sadece adlarını süreç içinde değiştirme ihtiyacı duyan ve tümü de “tekbir” getirip kafa kesen geleneğin türevleri olan El Kaide menşeli Nusra-HTŞ çetelerini koruyup kollayıcı politikalar izlemedi. Maaşa bağladığı SMO çeteleri aracıyla savaşın fiili tarafı olurken HTŞ’nin en irisi olduğu selefi-cihatçı çetelerin İdlib başta olmak üzere çeşitli alanlardaki hazırlığına da koruma sağladı. Esad yönetiminin yıkılması ve Colani’nin başkanlık sarayına yerleşmesi Türk iktidarı tarafından zafer sayılıp devrim olarak nitelendirildi. Bölge ülkelerindeki ve Türkiye’deki selefi gruplar, İhvancı beslemeler, tekellerin irin havuzundan beslenen söz cambazları için ortak davaları başarıya ulaşmıştı. Ve kim ki HTŞ ve öteki çetelerin yönetimine karşı çıkarsa o istikrar-huzur düşmanı provokatör olacaktı!

Sadece HTŞ ve Colani herkesi, tüm “azınlıkları” itaate çağırmadı. Colani’yi bir günde........

© Evrensel