menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mart protestoları ve hareketin dönemsel bazı özellikleri

19 12
17.04.2025

CHP’ye ve belediye başkanlarına karşı polis-yargı operasyonlarıyla yerel seçim sonuçlarını fiili olarak değiştirmeye girişen Erdoğan iktidarı, son yılların en kitlesel protesto eylemlerine hedef oldu. Beklemediği düzey ve yaygınlıkta protestolarla karşılaşmış olmasını ve karşı karşıya bulunduğu ekonomik-sosyal sorunların ağırlığını işaretle açmazlarının (iç ve uluslararası) iktidarı hızla yıkıma sürüklediği yönündeki yargıların yeni unsurlarla desteklenmesine karşı Saray yönetiminin başlıca silahının baskı ve yasak zincirini daha fazla germek olduğu da bu süreçte daha çıplak haliyle görüldü. Bu tutumu “son çırpınış işareti” sayanlar olduğu gibi, Erdoğan’ın realist ve deneyimli bir politikacı olduğunu belirterek konjonktürel gelişmeleri gözeterek barışçıl biçimde köşesine çekileceğini hayal edenler de bulunuyor. Erdoğan başta olmak üzere Saray yönetiminin sözcüleri ise bir yandan “kardeşlik, birlik ve huzur” söylemini sürdürürken diğer yandan ortaya çıkan tepkileri ve CHP’nin eylemlerini “Türkiye düşmanlığının göstergesi” şeklinde karalamayı sürdürüyorlar. Buna polis-yargı kuşatması eşlik ediyor.

“Son çırpınış” söylemi ilk kez gündeme gelmiyor. Saray rejiminin yasal-anayasal gerekliliklerle bağlı olduğu, gerçekleri görüp halk desteğinin erimekte olduğuna bakarak iktidarı terk edeceği beklentisi de olağan-kurallı işleyişi hayal eden ya da öyle olduğunu sanan akıl yürütme ürünüdür. İkisi de sorunludur:

Partisi ve iktidarına kitle desteğindeki azalmaya karşın Erdoğan yaygın protestolar karşısında, yığınsal talepleri dikkate alarak belirli tavizlere yönelmiş değildir. İktidarının yargıçları muhaliflere karşı özel hukuk uygulamaktadır. Rant dağıtım olanakları azalmıştır ve en fazla, en dar alandaki bir ağ dahilinde paylaşılmaktadır. 19 Mart ve sonrası gelişmelerin ve........

© Evrensel