menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşünme Üzerine Düşünmek

5 0
03.02.2025

Düşünmek, insan zihninin en temel ve en güçlü eylemlerinden biri. Ancak düşünme üzerine düşünmek, yani metakognisyon, bizi sadece düşüncelerin akışına kapılmaktan çıkarıp, onları analiz etmemizi ve yönlendirmemizi sağlar. Peki, gerçekten ne düşündüğümüzü ne kadar biliyoruz? Ya da düşüncelerimizin ne kadarını bilinçli olarak yönetiyoruz?

Kendi düşünme süreçlerimizi sorgulamak, adeta zihnimizin aynasına bakmak gibidir. Kendi düşüncelerimizi analiz etmeyi öğrendiğimizde, daha bilinçli kararlar alabilir, yanlış varsayımları fark edebilir ve öğrenme sürecimizi optimize edebiliriz.

Metakognisyon kavramı, Amerikalı psikolog John H. Flavell tarafından geliştirilmiştir. Flavell metakognisyonu şu şekilde tanımlar: “Metakognisyon, bir bireyin kendi bilişsel süreçlerini anlama ve bu süreçleri kontrol etme yeteneğidir.” Başka bir deyişle, sadece ne düşündüğümüzü değil, nasıl düşündüğümüzü de anlamak anlamına gelir.

Düşünme süreçlerimizi analiz etmek, yaşamımızın birçok alanında fark yaratır. Bir liderin stratejik karar alırken, bir öğrencinin yeni bir konuyu öğrenirken veya bir bireyin kendi duygusal zekasını geliştirirken nasıl düşündüğünü fark etmesi, doğru yönü bulmasında kritik rol oynar.

Metakognisyon becerileri gelişmiş bireyler, daha iyi kararlar alır; kendi önyargılarını fark eder; hatalarından daha hızlı ders çıkarır; öğrenme süreçlerini optimize eder; karmaşık problemleri daha etkili çözer. Daniel Kahneman, Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabında iki düşünme sisteminden bahseder:

· Sistem 1 (Hızlı Düşünme): Sezgisel, otomatik, hızlı ve çaba gerektirmeyen düşünme biçimi.

· Sistem 2 (Yavaş Düşünme): Bilinçli, analitik, mantıklı ve çaba gerektiren düşünme biçimi.

Metakognisyon, Sistem 1 ile aldığımız sezgisel kararları analiz edip, gerçekten........

© Eurovizyon