Rahmet önce diriye lazım!...
Uzun zamandır haber programlarını izlemiyorum. Aklımda ve gönlümde yer bulamayan bu kısır konuşmalara ayıracak bir saniyem bile yok…
Gündeme dair gelişmeleri başka kaynaklardan öğreniyorum…
Böylece kafamı da, ruhumu da yormuyorum!
Haber programlarının uzun uzun nutuk atan ve dönüp dolaşıp aynı şeyleri nakarat gibi tekrarlayan hatipleri, bana veya topluma zerre fayda sağlamıyor bilsinler!...
Tam aksine bu adamlar, akıl sağlığımız için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Unvanlarının, uzman veya üst düzey siyasetçi olması da durumu değiştirmiyor…
Durumu değiştirecek olan şey biliniz ki, irad ettikleri nutuk değil, sadece ifa edecekleri davranışlardır…
Davranışa dönüşmeyen sözler, papağan misali ne kadar çok söylenirse söylensin, hiçbir zaman değere dönüşmez!... Karşılık bulmaz…
Ben karşıtlıklardan şikayetçi değilim… Karşıt fikir ve düşünceler beni irrite etmez… Tam aksine karşıtlığı savunurum…
Evrim teorisine katılmam ama, evrim teorisyenlerinin “karşıt başparmak” teorisine katılırım…
Bu teorisyenler, maymun olarak başaramadığımız şeyleri insan olarak başarmamızın en önemli sebebi, “elimizin başparmaklarının diğer dört parmağa olan karşıtlığıdır” derler… Dünyayı bu sayede elimizde tutabildik diye söylerler…
Yine efsane ressam Bob Ross’un, aslında resim için ifade ettiği ama aynı zamanda hayatı da buna göre anlamlandırabileceğimiz güzel bir lafı var:
- “Işığın var olabilmesi için önce karanlık gerekli… Şuraya bir karanlık yapalım ki, ışık güzel görünsün!...”
Mutluluğu kıymetlendiren........
© Eurovizyon
