Kazançsız Derbi
Maçtan önce kâğıt üzerinde mutlak favorisi Galatasaray’ın olduğu, Beşiktaş için yenilmesi halinde şampiyonluk yarışından bayağı uzaklaşacağı, hafta sonu oynanan derbiden kazanan çıkmadı.
Liverpool maçından galibiyetle çıkan,moralli kendi sahasında oynayan ve kadro kalitesi rakibine göre daha iyi olan GS’nin maçtan önce favori olması hemen hemen herkesin hatta çoğu BJK’lilerin bile kabul ettiği bir durumdu. Fakat her zaman söylenen klasik söylem “Derbilerin havası başkadır ve favorisi olmaz “ teorisi BJK’li taraftarlara maçtan önce umut aşılıyordu.
Sergen Yalçın’ın takımın başına geldikten sonra toparlanmaya çalışan Beşiktaş için lige tutanması açısından hayati önem taşıyan maçlardan biriydi, kaybetmesi durumunda lige nerde ise bundan önceki 2 senede olduğu gibi erken havlu atabilirdi. Sergen hoca, takımın başına geldiğinde takımın nerde ise 90% transferleri yapılmıştı ve transfer sezonun bitmesine çok az bir zaman kalmıştı. Yorumculuk dönemindede kadro mühendisliği ve transferler ile alakalı kendi takımına eleştirileri hala yakın arşivde bulunmaktadır. Hatta takımın başına geldikten sonra kaybedilen maçların ardındanda bunu üstü kapalıda olsa yine belirtmişti. Aslında giden oyuncu sayısı ve son 2 senedeki takımın başarısına bakarsak söyledikleri konusundada pekte haksız sayılmaz.
Maça geri dönersek, Beşiktaş geçen sene lig genelinde gösteremediği fakat derbilerde gösterdiği performans ile aldığı galibiyetler bu maç için nasıl oynaması gerektiği konusunda en iyi referanstı. Geçen senelerdeki derbi maçlarda rakiplerine topu vererek, hızlı oyuncularını bilhassa Rafa Silva’yı kullanarak geçiş oyunları ile iyi sonuçlar almıştı. Sergen hocanın futbol anlayışı daha çok topa sahip olarak oyunu domine ederek oynamak üzerine kurulu olsada, elindeki yeni kurulmuş........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein