Sn. Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin Kültürel İktidar İsteği Hayal mi?
Yeni Şafak’ta Abdülhamit Güler imzası ile bir yazısı yayımlandı. Başlık: “Kültürel iktidar değişmedi değişemez”
Biz de bu yazıyı değerlendirelim istedik. Çünkü 23 yıldır Sn. Erdoğan, “eğitim ve kültürde başarılı olamadık” diyor. MEB’de Bakan değişimi 9, Kültür ve Turizm’de ise 8 oldu.
https://www.yenisafak.com/hayat/kulturel-iktidar-degismedi-degisemez-4675539
GÜLER: “Kültürel iktidar tartışması AK Parti’nin yerini sağlamlaştırmasından beri yapılıyor. Politik iktidarın ayaklarının yere basması ve toplumsal dönüşüme etkisinin göstergesi olarak kültürel alanda da iktidarı eline geçirmesi gerektiği dillendirildi hep. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sık sık ifade ettiği şey, kültürel alanda arzu edilenin yapılamamış olması. Peki, AK Parti iktidarı ile sosyo-ekonomik ve kültürel dönüşüm yaşanan ülkemizde durum nedir? Kültürel iktidarın göstergeleri neler ve söz konusu iktidar değişimi nasıl gerçekleşebilir?”
AY: Evet, Sn. Erdoğan sürekli “memnun değilim” diyor ama Ak Pati MV ve yöneticilerinden nasıl olmalı? yönünde bir öneri de gelmiyor. AK Parti geleneksel-muhafazakarım vb. diyor, ama kendi yaptığı Kültüryolu Festivallerinde “pop kültürü yorumcularına” yer veriyor. Devlet koroları solist sanatçılarına bile yer verilmiyor.
Ak Parti Müzik alanında ne istiyor?
Güzel Sanatlar alanında ne istiyor?
Tiyatro da ne istiyor?
Kimse bilmiyor.
Ülkemizin dört bir yanında yapılan Türk Müziği Konserlerine –yeminli gibi- bir Ak Parti MV gitmiyor. Daha doğrusu Ak Parti ve MHP MV’ni -iktidar oldukları için söylüyoruz- tiyatro, sinema, konser, etkinlik vb. görmek mümkün değil…31 yıldır düzenlediğimi İstanbul Türk Müziği Festivali’ne bir MV gelmedi. Sadece İstemihan Talay (Bakan iken) ve bazı İstanbul İlçe Belediye Başkanları (Kağıthane, Bakırköy, Kocaeli, Eyüp, Avcılar, Şişli vb. eski Başkanları) katılmıştı.
Geçen yazımda bahsetmiştim. İstanbul’da bile bir Bakan, bir MV, Devletin Müzik ve Güzel Sanatlar Kurumlarını ziyaret etmiyor.
GÜLER: “Öncelikle kültürel iktidar dediğimiz şey siyasi iktidarla doğru orantılı olmasına rağmen çok daha uzun vadede değişim gözlenen, göstergeleri gündelik yaşantının yanında sanat endüstrisinde kendini belli eden bir manzara. Kültürel iktidarın kimde olması gerektiği konusu ideolojik gibi görünse de uzun senelerdir devam eden tartışmanın zemini ‘yerli’ ve ‘ithal’ kavramları etrafında dönüyor. Sadece yakın tarihi değil uzak tarihi ile de AK Parti iktidarında barışan bir sistemde kültürel iktidarın değişmesinin kolay olmayacağı aşikar. Ve bu konudaki tartışmaların bir yanı hep gazetemizde olur. Son olarak Ersin Çelik ve İsmail Kılıçarslan’ın yazılarıyla yeni bir fitili ateşledi. Çelik, umutlu olduğunu ifade ederken Kılıçarslan ise “senin kadar umutlu değilim” dedi. Her ikisinin de argümanları var. Haklı olabilirler. Bizim kanaatimiz ise umudun az olduğu yönünde. Üstelik İsmail Kılıçarslan’dan daha umutsuz olduğumu ifade edebilirim.”
AY: İlgili yazıları okudum. Zaten aşağıda yorum yapacağım. Umutlu olmak için ne gösteriliyor? Ne vaat ediliyor? “Yerli” derken “Milli değerler”, “ithal” derken “çok sesli müzik” mi kastediliyor.
Eğer bu ise, ülke bu görüşü çoktan aştı. Üniversitelerde Türk sanatları, Türk Müziği, Türk Halk Müziği v e çalgıları öğretiliyor. Her iki müziği de bilen müzik öğretmenleri atanıyor.
Dünyayı yeniden keşfetmek gereksiz. Batı medeniyeti, bir çok müzik-sanat konusunu çözmüş. Bizler de onları örnek alarak Türk sanatlarının hızla gelişmesine yardımcı/destek olmalıyız. Ama Müzik Terminolojisinde bile anlaşamayan müzik insanları ile çok zor. Ama, umutluyum. Önemli olan şimdi ki uygulamalardan farklı ne isteniyor? Belirsiz olan bu…
GÜLER: “Önce iki kıymetli yazarın ne söylediğine bakalım…
Ersin Çelik, “Dizi ile sinema sektöründeki tekelleşme tartışmaları ve camiayı tahkim edenlerin ‘politik yönleri’ ile konuşulması her şeyden önce bir kırılmadır. Cesarettir. Meydan okumadır. Daha da önemlisi ‘ekosistem’ değişikliğinin ayak sesidir” dedi. İsmail Kılıçarslan ise “Ersin’in ne dediğini ve niçin umutlu olduğunu elbette........
© Enpolitik
