TÜSİAD'DAN DEMOKRAT ÇIKIŞ
Nihayet TÜSİAD başkanının çıkışıyla otoriter, dışlayıcı, ihanet dilinin taşıdığı risklere rağmen demokratik, çoğulcu ve adalet talep içeren siyaset konuşmaya başladı diyebiliriz.
Otoriter siyaset anlayışları esasında yönettiği toplumda her kesimi sadece baskı altında tutmak istediğiyle yetinmez, elde ettiği sandık çoğunluğuna dayanarak muhalefeti susturmayı, demokratik talepleri “iç düşman, kaos özlemcileri” olarak suçlamayı da tercih eder.
İktidar tarafından yapılan açıklamalar adeta bu görüşümüzü doğrular niteliktedir.
İktidarın borazanı durumunun gönüllü basın yayın organlarına dönüşmüş ve orada odaklaşmış kalemşor beslemeleriyle muhalif kesimlere yaylım ateşine geçerler..
Demokratik siyaset ile otokratik siyasetin farkı bu ve benzer yaklaşımlarda ortaya çıkar.
Otokratik düzenler, toplumda var olan toplum kesimlerinin sadece kendilerine ait sorunlarını iktidar erkini rahatsız etmeyecek uygun bir tarzda, rica minnet ve bağlılık beyanıyla dile getirmelerini müsade etmek arzusundadırlar..
Bağlılık beyanı olmadan ve uygulanan politikaları eleştirmek affedilemez büyük suçtur.
Otoriter düzen sahiplerinin işaretiyle........
© Enpolitik
