menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Halkın iradesine kayyım prangası

4 0
monday

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 127. maddesi, yerel yönetimlerin seçilmişliği esas alarak yalnızca görevle ilgili suçlar nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırılabileceklerini öngörür. Ancak son yıllarda Diyarbakır, Van, Mardin, Hakkari ve birçok diğer DEM Partili belediyede yaşananlar ile Şişli ve Beylikdüzü gibi CHP belediyelerinde yaşananlar, Anayasa’nın bu hükmünün açıkça ihlal edildiğini gösteriyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, demokratik rejimlerin en temel taşı olan seçmen iradesine ilişkin koruma mekanizmalarını defalarca teyit etmiştir. AİHS’in 1 No’lu Ek Protokol’ün 3. maddesi, serbest seçim hakkını güvence altına alırken, bu hakkın yalnızca sandığa gitme değil, seçilen temsilcinin görevde kalmasını da kapsadığını belirtmiştir

Kayyım uygulamalarının hukuki dayanağı olarak gösterilen 674 sayılı KHK, OHAL döneminde çıkarılmış ve geçici olması gereken yetkileri kalıcılaştırmıştır. Oysa Türkiye, normalleştiğini iddia ettiği 2018 sonrası dönemde bile bu KHK’yı iç hukuka fiilen monte etmiş; kayyım uygulamalarını olağan hale getirmiştir.

Belediye Kanunu’nun 45. ve 46. maddeleri, görevden alma ve yer tayini hususunda belirsiz ifadeler içermekte “hukuki öngörülebilirliğin yokluğu” nedeniyle temel hak ihlali doğurmaktadır. Üstelik bu muğlaklık siyaset sahnesinde ilginç görüntüler yaşanmasına da neden olmuştur. Hakkında devam eden dava ve........

© Elips Haber