Instagram yasağının gerçek motivasyonları
Geçtiğimiz Cuma gününden beri Instagram Türkiye'de erişime kapalı. Hükümet ve Instagram yetkilileri arasında dün (Pazartesi) yapılan toplatıda da bir sonuç çıkmadı ve erişim yasağı bugün (Salı) itibariyle halen devam etmekte.
Bu konuda resmi bir açıklama yapılmamış olmakla beraber, ki sadece bu bile karardaki keyfiliği açıkça gösteriyor, öyle anlaşılıyor ki, kapatmayı tetikleyen Instagram'ın geçtiğimiz hafta İran’da suikaste uğrayan Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye’yle ilişkili paylaşımlara sansür uygulaması oldu.
Malûm, başta ABD ve AB olmak üzere birçok Batılı devlet/kuruluş Hamas’ı bir “terör örgütü” olarak görüyor. Dolayısıyla, Haniye ile ilgili paylaşımlar da terörizm propagandası olarak değerlendirilip sansüre uğrayabiliyor.
Aslında burada gerçekten de Batılı sosyal medya şirketleri açısından bir ikiyüzlülük var.
Hamas’ı sadece Batılı devletler ve birkaç Latin Amerika devleti “terör örgütü” olarak tanıyor, ancak dünyanın geri kalanı tanımıyor. Kaldı ki, Hamas bir terör örgütü olarak görülse bile, ki gerçekten de sivillere saldırarak terör eylemleri yapıyor, İsrail de Hamas gibi terör yöntemleri uygulamıyor mu? Hem de kat kat fazlasını uyguluyor.
Hamas bir “terör örgütü” ise İsrail de o zaman bir “terör devleti”.
Peki, Instagram veya Facebook gibi sosyal medya platformlarında İsrail’le ilgili paylaşım yapmaya herhangi bir engel var mı? Elbette ki yok.
Dolayısıyla, bu sosyal medya şirketlerinin temel derdinin terörizm olmadığını, Filistin-İsrail çatışmasında politik bir tutum alarak İsrail’in yanında konumandıklarını görüyoruz.
Bu açıkça bir ikiyüzlülük.
Instagram ve Facebook’un tutumunun ikiyüzlüce olduğu açık. Ama gene de bu, Instagram’ın Türkiye’den erişime tamamen engellenmesi için yeterli bir gerekçe mi?
Burada ilginç bir nokta, Instagram’la aynı tutumu Facebook da gösterdiği, örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın........
© Elips Haber
visit website