İmamoğlu’nu seçime sokmama operasyonları
Ekrem İmamoğlu’yla ilgili yargı soruşturmaları Türkiye siyasetinde artık vaka-ı adiyeden oldu. Her Pazartesi haftaya “bakalım bu defa İmamoğlu’yla ilgili hangi konuda soruşturma açacaklar” diyerek başlar olduk.
Bu soruşturmaların nihai hedefi oldukça açık: Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanlığı seçimine sokmamak. Belli ki Erdoğan asgari düzeyde adil ve demokratik koşullarda gerçekleşecek bir seçimde İmamoğlu’nu yenebileceğini düşünmüyor (ki haklı da). O yüzden İmamoğlu’nun önünü yargı operasyonları ile kesmeye çalışıyor.
Dikkat edilirse geçtiğimiz seçimde aday Kemal Kılıçdaroğlu olduğunda buna benzer bir süreç hiç işlemedi. Sebebi oldukça açık, çünkü Erdoğan Kılıçdaroğlu’nu yenebileceğini zaten biliyordu.
Bu yargı operasyonları ülke adına bir yandan üzücü bir yandan da dehşet verici. Türkiye’de siyasi motivasyonlu yargı soruşturmaları daha öncesinde de çok oldu. Ancak, onlarda bile asgari bir hukuk devleti kaygısıyla hareket edilmekteydi. Bu son operasyonlarda ise artık işin cılkı çıkmış durumda.
İmamoğlu’na açılan davalar bir yönüyle 2008’de AKP’ye açılan kapatılma davasına benziyor. 2008’de üst üste iki kez seçim kazanarak tek başına iktidar olan bir parti “laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği” iddiasıyla tamamen kapatılmaya çalışıldı. Ancak, o dönemde asgari de olsa bir hukuk devleti olduğu için son tahlilde Anayasa Mahkemesi AKP’yi suçlu bulmakla beraber kapatmadı. Peki, bugün İmamoğlu’na herhangi bir gerekçeyle hukuksuz bir şekilde siyasi yasak getirilse bunu engelleyebilecek bir yargı kurumu var mı?
Uluslararası akademik ölçümlerin gösterdiği, Türkiye’de bugün yargı bağımsızlığı bırakın 2008’i, 1980-83........
© Elips Haber
